Uluslararası Doğa Koruma Birliği: Dünya genelinde her üç ağaç türünden biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
(ANKARA) – Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), tehdit altındaki türlerin kırmızı listesini güncelleyerek ilk küresel ağaç değerlendirmesine ilişkin bulguları paylaştı. Küresel değerlendirmede, tüm ağaç türlerinin üçte birinden fazlasının yok olma riski altında olduğu belirtildi. Uluslararası Botanik Bahçeleri Koruma Örgütü (BGCI) ve Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından derlenen ve binden fazla bilim insanının katkıda bulunduğu ağaçlara ilişkin değerlendirme, Kolombiya'nın Cali kentinde düzenlenmekte olan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 16. Taraflar Konferansı'nda (COP16) açıklandı. ''Ağaçlar dünyanın her yerinde büyük tehdit altında...'' BGCI’de görev alan bilim insanı Emily Beech, dünyadaki ağaçların yüzde 38'inin şu anda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Beech, “Ağaçlar dünyanın her yerinde büyük tehdit altında ama artık koruma eylemlerine öncelik verdiğimizden emin olmak için ihtiyaç duyduğumuz araçlara sahibiz” ifadelerine yer verdi. Ağaçların 192 ülkede risk altında olduğu belirtilen raporda, arazilerin tarım ve ağaç kesimine açılmasının en büyük tehdidi oluşturduğu, ılıman bölgelerde ise zararlı böcekler ve hastalıklar ağaçları olumsuz etkilediği kaydedildi. Manolya, en çok tehdit altında olan ağaçlar arasında arasında yer alırken, meşe, akçaağaç ve eboni de risk altında bulunuyor. ''Eğer ağaçları kaybedersek, onlarla birlikte pek çok başka türü de kaybederiz'' Araştırmada yer alan bilim insanı Steven Bachman ise dünyadaki biyoçeşitlilik krizine dikkat çekti. Bachman, “Dünyanın dört bir yanındaki birçok ağaç türü, diğer birçok kuş, memeli, böcek ve mantar türü için yaşam alanı sağlıyor. Eğer ağaçları kaybedersek, onlarla birlikte pek çok başka türü de kaybederiz” dedi. Kırmızı listede ayrıca, şimdiye kadar en az koruma endişesi taşıyan tür olarak kabul edilen Batı Avrupa kirpisinin “tehdide yakın” kategorisine gerilediği belirtilirken; bilim insanları, tarımsal yoğunlaşma, yollar ve kentsel gelişimin düşüşe neden olduğu değerlendirmesini yaptı.
(ANKARA) – Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), tehdit altındaki türlerin kırmızı listesini güncelleyerek ilk küresel ağaç değerlendirmesine ilişkin bulguları paylaştı. Küresel değerlendirmede, tüm ağaç türlerinin üçte birinden fazlasının yok olma riski altında olduğu belirtildi.
Uluslararası Botanik Bahçeleri Koruma Örgütü (BGCI) ve Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından derlenen ve binden fazla bilim insanının katkıda bulunduğu ağaçlara ilişkin değerlendirme, Kolombiya'nın Cali kentinde düzenlenmekte olan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 16. Taraflar Konferansı'nda (COP16) açıklandı.
''Ağaçlar dünyanın her yerinde büyük tehdit altında...''
BGCI’de görev alan bilim insanı Emily Beech, dünyadaki ağaçların yüzde 38'inin şu anda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Beech, “Ağaçlar dünyanın her yerinde büyük tehdit altında ama artık koruma eylemlerine öncelik verdiğimizden emin olmak için ihtiyaç duyduğumuz araçlara sahibiz” ifadelerine yer verdi.
Ağaçların 192 ülkede risk altında olduğu belirtilen raporda, arazilerin tarım ve ağaç kesimine açılmasının en büyük tehdidi oluşturduğu, ılıman bölgelerde ise zararlı böcekler ve hastalıklar ağaçları olumsuz etkilediği kaydedildi. Manolya, en çok tehdit altında olan ağaçlar arasında arasında yer alırken, meşe, akçaağaç ve eboni de risk altında bulunuyor.
''Eğer ağaçları kaybedersek, onlarla birlikte pek çok başka türü de kaybederiz''
Araştırmada yer alan bilim insanı Steven Bachman ise dünyadaki biyoçeşitlilik krizine dikkat çekti. Bachman, “Dünyanın dört bir yanındaki birçok ağaç türü, diğer birçok kuş, memeli, böcek ve mantar türü için yaşam alanı sağlıyor. Eğer ağaçları kaybedersek, onlarla birlikte pek çok başka türü de kaybederiz” dedi.
Kırmızı listede ayrıca, şimdiye kadar en az koruma endişesi taşıyan tür olarak kabul edilen Batı Avrupa kirpisinin “tehdide yakın” kategorisine gerilediği belirtilirken; bilim insanları, tarımsal yoğunlaşma, yollar ve kentsel gelişimin düşüşe neden olduğu değerlendirmesini yaptı.