Samandağ'da Suriye’deki kadınlar için yürüyüş: "Kadınlar öldürülüyor, kaçırılıyor, yardım koridoru açın"

Haber: Burcu Özkaya GÜNAYDIN (HATAY) - Hatay’ın Samandağ ilçesinde Türkiye ve dünyadan 150 kadın örgütünün katılımıyla oluşan Suriye İçin Kadın İnisiyatifi, Suriye'deki kadınlar için yürüyüş düzenledi. Katılımcılar adına açıklama yapan Alevi Bektaşi Federasyonu’ndan (ABF) konuşan Elif Keleşo, Suriye’de kadınların kaçırıldığını, öldürüldüğünü ifade ederek, "Suriyeli Alevilerin korunması ve yardımların bölgeye ulaşması için insani yardım korudu sorunun açılmasını talep ediyoruz. Orta Doğu'daki diğer çatışmalarda anında insani yardım koridoru açmakla övünen siyasi iktidar bir an önce Aleviler için de aynı şeyi yapmalıdır" dedi.  Hatay'ın Samandağ ilçesinde Türkiye ve dünyadan 150 kadın örgütünün imzasıyla oluşan Suriye İçin Kadın İnisiyatifi, Suriye'deki kadınlar için bugün yürüyüş düzenledi. Samandağ PTT önünde başlayan yürüyüş, Hızır Parkı’nda son buldu. Burada katılımcılar adına basın açıklaması yapıldı ve Suriye’deki kadınlar için sahile çiçekler, fidanlar bırakıldı.  Yürüyüşte Suriye'de HTŞ tarafından kadınların kaçırıldığını, öldürüldüğünü belirten kadınlar "Katil HTŞ, Suriye'den defol", "Kadın, yaşam, özgürlük" sloganları attı. Basın açıklamasını Alevi Bektaşi Federasyonu’ndan (ABF) Elif Keleşo yaptı. Suriye'de insanlık yeni bir utançla, yeni bir katliamla karşı karşıya kaldığını kaydeden Keleşo, kadınların kaçırıldığını, öldürüldüğünü, bedenlerinin paramparça edildiğine dikkati çekti. "En ağır bedeli yine kadınlar ödüyor" Suriye’de kadınların ne tür bir zulümle karşı karşıya olduğunu bilmediklerini, burada yaşanan zulüm zincirinin; Maraş'ta, Dersim’de Sivas'ta tanık olunan vahşetin devamı niteliğinde olduğunu vurgulayan Keleşo, şu görüşleri dile getirdi: "En ağır bedeli yine kadınlar ödüyor çünkü erkek egemen sistem kadın bedenini savaş ganimeti saymakta ve cinsel saldırıyı bir silah olarak kullanmaktadır. Uluslararası insani kurumlar ise sağır ve dilsizdir. Biz bu suskunluğu iyi tanırız. Dersim’de susanların Maraş'ta göz yumanları Sivas'ta dumanlara seyirci kalanları unutmadık. Roboski'den Halepçe'ye Şengal’den bugüne kadar yaşatılan katliamı unutmadık. Mevcut AKP MHP rejimi Colani’yi en üst düzeyde ağırladı, bizim nazarımızda bu katliamın açık ortaklarıdırlar. Bu zulüm sadece Suriye'de Alevi kadınlarla sınırlı değil Ezidi, Süryani, Hristiyan, Kürt, Ermeni kadınlar da aynı zulmü yaşamaktadır. Bizler Dersim'in küllerinden Maraş'ın acısından Sivas'ın dumanından geçerek geldik. Haktan hakikatten adaletten mazlumdan yana saf tuttuk, vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz." "Suriye’deki Aleviler için de yardım koridoru açın" ''Suriye'de tüm hakların eşitliğin ve özgürlüğünü esas alan demokratik bir anayasa düzeninden başka bir çıkar yolu olmadığını, Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütlerini Orta Doğu'da yaşanan bu katliamı 'dur' demeye'' çağıran Elif Keleşo, Suriyeli Alevilerin korunması ve yardımların bölgeye ulaşması için insani yardım koridoru açılmasını talep etti. Keleşo, şöyle devam etti: "Orta Doğu'daki diğer çatışmalarda anında insani yardım koridoru açmakla övünen siyasi iktidar bir an önce Aleviler için de aynı şeyi yapmalıdır Siz sadece koridoru açın Biz kardeşlerimize gerekli her türlü yardımı ulaştırmaya hazırız. 8 Aralık'ta El Kaide ve IŞİD gibi cihatçı örgütlerin devamı olan HTŞ’nin yönetimi ele geçirdikten sonra Suriye halklarına özellikle de Alevilere karşı sistemli bir soykırım uygulamaktadır. Bu şeriatçı yapı sadece Alevilere değil Dürzülere, Kürtlere, Türkmenlere ve Hıristiyanlara da saldırmaktadır. Yobaz HTŞ yönteminin hiçbir farklılığa tahammülü yoktur. Suriye'de yaşanan Alevi katliamı Koçgiri, Zilan, Dersim, Maraş, Sivas, Madımak, Suruç katliamlarının devamıdır. Savaş ve çatışma dinamikleri değişse de kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve yok etme değişmiyor. Savaşlarda kadını toprak karşılığı gören erkek egemen ideolojinin en büyük hedefi kadın bedenidir. Kadın bedenine saldırarak savaştığı toplumun itibarını düşürüyor. Suriye'deki çeteler de bu anlayış ile hareket ediyorlar. Bosna Hersek'teki kadınlar, Ezidi, Süryani, Alevi, Kürt kadınlar bu erkek egemen kapitalizmin hedefi ve kurbanıdır. Kadınlar olarak biz bu anlayışı kabul etmiyoruz. Direneceğiz, örgütleneceğiz. Alevi kadın kardeşlerimiz yalnız değilsiniz. Yanınızdayız."  

Nis 25, 2025 - 14:59
 0  348
Samandağ'da Suriye’deki kadınlar için yürüyüş: "Kadınlar öldürülüyor, kaçırılıyor, yardım koridoru açın"

Haber: Burcu Özkaya GÜNAYDIN

(HATAY) - Hatay’ın Samandağ ilçesinde Türkiye ve dünyadan 150 kadın örgütünün katılımıyla oluşan Suriye İçin Kadın İnisiyatifi, Suriye'deki kadınlar için yürüyüş düzenledi. Katılımcılar adına açıklama yapan Alevi Bektaşi Federasyonu’ndan (ABF) konuşan Elif Keleşo, Suriye’de kadınların kaçırıldığını, öldürüldüğünü ifade ederek, "Suriyeli Alevilerin korunması ve yardımların bölgeye ulaşması için insani yardım korudu sorunun açılmasını talep ediyoruz. Orta Doğu'daki diğer çatışmalarda anında insani yardım koridoru açmakla övünen siyasi iktidar bir an önce Aleviler için de aynı şeyi yapmalıdır" dedi. 

Hatay'ın Samandağ ilçesinde Türkiye ve dünyadan 150 kadın örgütünün imzasıyla oluşan Suriye İçin Kadın İnisiyatifi, Suriye'deki kadınlar için bugün yürüyüş düzenledi. Samandağ PTT önünde başlayan yürüyüş, Hızır Parkı’nda son buldu. Burada katılımcılar adına basın açıklaması yapıldı ve Suriye’deki kadınlar için sahile çiçekler, fidanlar bırakıldı. 

Yürüyüşte Suriye'de HTŞ tarafından kadınların kaçırıldığını, öldürüldüğünü belirten kadınlar "Katil HTŞ, Suriye'den defol", "Kadın, yaşam, özgürlük" sloganları attı. Basın açıklamasını Alevi Bektaşi Federasyonu’ndan (ABF) Elif Keleşo yaptı. Suriye'de insanlık yeni bir utançla, yeni bir katliamla karşı karşıya kaldığını kaydeden Keleşo, kadınların kaçırıldığını, öldürüldüğünü, bedenlerinin paramparça edildiğine dikkati çekti.

"En ağır bedeli yine kadınlar ödüyor"

Suriye’de kadınların ne tür bir zulümle karşı karşıya olduğunu bilmediklerini, burada yaşanan zulüm zincirinin; Maraş'ta, Dersim’de Sivas'ta tanık olunan vahşetin devamı niteliğinde olduğunu vurgulayan Keleşo, şu görüşleri dile getirdi:

"En ağır bedeli yine kadınlar ödüyor çünkü erkek egemen sistem kadın bedenini savaş ganimeti saymakta ve cinsel saldırıyı bir silah olarak kullanmaktadır. Uluslararası insani kurumlar ise sağır ve dilsizdir. Biz bu suskunluğu iyi tanırız. Dersim’de susanların Maraş'ta göz yumanları Sivas'ta dumanlara seyirci kalanları unutmadık. Roboski'den Halepçe'ye Şengal’den bugüne kadar yaşatılan katliamı unutmadık. Mevcut AKP MHP rejimi Colani’yi en üst düzeyde ağırladı, bizim nazarımızda bu katliamın açık ortaklarıdırlar. Bu zulüm sadece Suriye'de Alevi kadınlarla sınırlı değil Ezidi, Süryani, Hristiyan, Kürt, Ermeni kadınlar da aynı zulmü yaşamaktadır. Bizler Dersim'in küllerinden Maraş'ın acısından Sivas'ın dumanından geçerek geldik. Haktan hakikatten adaletten mazlumdan yana saf tuttuk, vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz."

"Suriye’deki Aleviler için de yardım koridoru açın"

''Suriye'de tüm hakların eşitliğin ve özgürlüğünü esas alan demokratik bir anayasa düzeninden başka bir çıkar yolu olmadığını, Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütlerini Orta Doğu'da yaşanan bu katliamı 'dur' demeye'' çağıran Elif Keleşo, Suriyeli Alevilerin korunması ve yardımların bölgeye ulaşması için insani yardım koridoru açılmasını talep etti. Keleşo, şöyle devam etti:

"Orta Doğu'daki diğer çatışmalarda anında insani yardım koridoru açmakla övünen siyasi iktidar bir an önce Aleviler için de aynı şeyi yapmalıdır Siz sadece koridoru açın Biz kardeşlerimize gerekli her türlü yardımı ulaştırmaya hazırız. 8 Aralık'ta El Kaide ve IŞİD gibi cihatçı örgütlerin devamı olan HTŞ’nin yönetimi ele geçirdikten sonra Suriye halklarına özellikle de Alevilere karşı sistemli bir soykırım uygulamaktadır. Bu şeriatçı yapı sadece Alevilere değil Dürzülere, Kürtlere, Türkmenlere ve Hıristiyanlara da saldırmaktadır. Yobaz HTŞ yönteminin hiçbir farklılığa tahammülü yoktur. Suriye'de yaşanan Alevi katliamı Koçgiri, Zilan, Dersim, Maraş, Sivas, Madımak, Suruç katliamlarının devamıdır. Savaş ve çatışma dinamikleri değişse de kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve yok etme değişmiyor. Savaşlarda kadını toprak karşılığı gören erkek egemen ideolojinin en büyük hedefi kadın bedenidir. Kadın bedenine saldırarak savaştığı toplumun itibarını düşürüyor. Suriye'deki çeteler de bu anlayış ile hareket ediyorlar. Bosna Hersek'teki kadınlar, Ezidi, Süryani, Alevi, Kürt kadınlar bu erkek egemen kapitalizmin hedefi ve kurbanıdır. Kadınlar olarak biz bu anlayışı kabul etmiyoruz. Direneceğiz, örgütleneceğiz. Alevi kadın kardeşlerimiz yalnız değilsiniz. Yanınızdayız."