İzmir'de Sol Parti üyeleri 'Yenidoğan Çetesi’ni protesto etti
(İZMİR)- Yenidoğan Çetesi’nin neden olduğu 12 bebeğin ölümününü İzmir'de protesto eden Sol Parti üyeleri, bu durumun sağlığın alınır satılır bir meta, hastaların müşteri, sağlık kuruluşlarının ticarethane durumuna getirilmesinin sonucu olduğunu belirterek sorumlu bakan ve yöneticilerin istifasını istedi. İzmir'de Sol Parti üyeleri, Yenidoğan Çetesi’ni protesto etti. Akşam saatlerinde Konak ilçesinde Türkan Saylan Kültür Merkez önünde toplanan Sol Partililer, "Yenidoğan Çetesi özelleştirmenin eseri, özel hastaneler kamulaştırılsın" yazılı pankart açarak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki ÖSYM binası önüne yürüdü. Sol Parti İzmir İl Örgütü adına basın açıklaması metnini okuyan Serpil Tahmaz, "Kamuoyu birkaç haftadır Yenidoğan çetesi adı verilen bir çetenin, özel hastanelerle işbirliği halinde rant için bebekleri öldürmesiyle çalkalanıyor" diyerek şunları kaydetti: "Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan bin 399 sayfalık iddianamede, suça konu 197 eylem sıralanırken, iddianamede 10 bebeğin ismi maktul olarak geçiyor. Yenidoğan çetesi, bebekleri kaçırıp öldürmüyor. İstanbul’daki özel hastanelerin yeni doğan yoğun bakım ünitelerini usulsüz şekilde işletiyor Rüşvet ve evrakta sahtecilik yöntemleriyle Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan haksız kazanç sağlıyor. Bu yüzden bebekleri yanlış tedaviye sokarak katlediyor. Aslında özelleştirme sonrası tüm özel hastanelerde, vatandaşların başına gelen irili ufaklı sorunların vahşileşmiş ve canileşmiş bir haliyle karşı karşıyayız. Bu vahşet, sağlığın alınır satılır bir meta, hastaların müşteri, sağlık kuruluşlarının ise ticarethane durumuna getirilmesinin sonucudur. AKP-MHP iktidarının çetelerle kurduğu ilişkinin, rant mekanizmasının ve gayrimeşru kazancın bir sonucudur. "Sorumlu bakan ve yöneticiler hemen istifa etmelidir" Devlet hastanelerinde bir MR için bir kontrol için aylar yıllar sonrasına gün verenler, halkımızı özel hastanelere yönlendirmektedir. Bir sağlık bakanının özel hastanesinin olması, Saray’dan ülkemizi idare edenlerin akrabalarının özel hastane ortağı olması bu rezaletin göstergesidir. Yenidoğan çetesiyle bağlantılı birkaç doktorun tutuklanması, birkaç hastanenin mühürlenmesi yeterli değildir. Paraya, kâra dayalı bir sağlık sistemi bu sorunların nedenidir. Babalar gibi sattım diyerek ülkemizin tüm değerlerini peşkeş çeken hükümet ve bakanlar bu sorumluluktan kaçamazlar Tüm özel hastaneler kamulaştırılmalı, ücretsiz ve nitelikli bir sağlık hizmeti tüm yurttaşlara eşit bir biçimde verilmelidir. Sorumlu bakan ve yöneticiler hemen istifa etmelidir. Bizler Sol Parti olarak bu sürecin takipçisi olacağımız gibi, kamusal sağlık mücadelesini de sağlık emekçileriyle de birlikte ülkenin her yerinde yükseltmeye devam edeceğiz."
(İZMİR)- Yenidoğan Çetesi’nin neden olduğu 12 bebeğin ölümününü İzmir'de protesto eden Sol Parti üyeleri, bu durumun sağlığın alınır satılır bir meta, hastaların müşteri, sağlık kuruluşlarının ticarethane durumuna getirilmesinin sonucu olduğunu belirterek sorumlu bakan ve yöneticilerin istifasını istedi.
İzmir'de Sol Parti üyeleri, Yenidoğan Çetesi’ni protesto etti. Akşam saatlerinde Konak ilçesinde Türkan Saylan Kültür Merkez önünde toplanan Sol Partililer, "Yenidoğan Çetesi özelleştirmenin eseri, özel hastaneler kamulaştırılsın" yazılı pankart açarak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki ÖSYM binası önüne yürüdü.
Sol Parti İzmir İl Örgütü adına basın açıklaması metnini okuyan Serpil Tahmaz, "Kamuoyu birkaç haftadır Yenidoğan çetesi adı verilen bir çetenin, özel hastanelerle işbirliği halinde rant için bebekleri öldürmesiyle çalkalanıyor" diyerek şunları kaydetti:
"Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan bin 399 sayfalık iddianamede, suça konu 197 eylem sıralanırken, iddianamede 10 bebeğin ismi maktul olarak geçiyor. Yenidoğan çetesi, bebekleri kaçırıp öldürmüyor. İstanbul’daki özel hastanelerin yeni doğan yoğun bakım ünitelerini usulsüz şekilde işletiyor Rüşvet ve evrakta sahtecilik yöntemleriyle Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan haksız kazanç sağlıyor. Bu yüzden bebekleri yanlış tedaviye sokarak katlediyor. Aslında özelleştirme sonrası tüm özel hastanelerde, vatandaşların başına gelen irili ufaklı sorunların vahşileşmiş ve canileşmiş bir haliyle karşı karşıyayız. Bu vahşet, sağlığın alınır satılır bir meta, hastaların müşteri, sağlık kuruluşlarının ise ticarethane durumuna getirilmesinin sonucudur. AKP-MHP iktidarının çetelerle kurduğu ilişkinin, rant mekanizmasının ve gayrimeşru kazancın bir sonucudur.
"Sorumlu bakan ve yöneticiler hemen istifa etmelidir"
Devlet hastanelerinde bir MR için bir kontrol için aylar yıllar sonrasına gün verenler, halkımızı özel hastanelere yönlendirmektedir. Bir sağlık bakanının özel hastanesinin olması, Saray’dan ülkemizi idare edenlerin akrabalarının özel hastane ortağı olması bu rezaletin göstergesidir. Yenidoğan çetesiyle bağlantılı birkaç doktorun tutuklanması, birkaç hastanenin mühürlenmesi yeterli değildir. Paraya, kâra dayalı bir sağlık sistemi bu sorunların nedenidir. Babalar gibi sattım diyerek ülkemizin tüm değerlerini peşkeş çeken hükümet ve bakanlar bu sorumluluktan kaçamazlar Tüm özel hastaneler kamulaştırılmalı, ücretsiz ve nitelikli bir sağlık hizmeti tüm yurttaşlara eşit bir biçimde verilmelidir. Sorumlu bakan ve yöneticiler hemen istifa etmelidir. Bizler Sol Parti olarak bu sürecin takipçisi olacağımız gibi, kamusal sağlık mücadelesini de sağlık emekçileriyle de birlikte ülkenin her yerinde yükseltmeye devam edeceğiz."