Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Aksaray: “Aile hekimleri 3 gün iş bırakacak”
(ESKİŞEHİR) - Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile hekimlerle hastaların karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını belirterek, 5-6-7 Kasım günlerinde aile hekimlerinin iş bırakacağını ifade etti. Aksaray, "20 yıl içinde sağlığı çok kötü bir noktaya getirdiler. Artık ne yapacaklarını bilemiyorlar. Her gün çıkardıkları yama yönetmeliklerle, hayatı hastaya da sağlık çalışanına da daha da zorlaştırıyorlar. Açıkça, sağlığı yönetemiyorlar" dedi. Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO), Bilecik Aile Hekimleri Derneği ve SES Eskişehir Şubesi, Aile Hekimliği Yönetmeliği ile ilgili basın açıklaması yaptı. Aile Hekimliği Yönetmeliği’ni eziyet yönetmeliği olarak nitelendiren EBTO Başkanı Nazan Aksaray, “5 Kasım Salı günü 12.00’de Eskişehir-Bilecik Tabip Odası önünde beyaz önlüklerimizle toplanıp, 12.15’te İl Sağlık Müdürlüğü’ne yürüyeceğiz ve 12.30’da Sağlık Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yapacağız. 6 ve 7 Kasım’da 12.30’larda farklı iki ASM önünde yine basın açıklaması yapacağız” dedi. “Hekimin özerkliği yok sayılıyor” Nazan Aksaray, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “30 Ekim’de, tüm karşı uyarılarımıza karşın, aile sağlığı merkezlerinde görevli hekimlerimize ve çalışanlarımıza adeta zulüm yaşatacak ve halkımız için türlü olumsuzluklara neden olacak Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği yayımlandı. Peki çok sayıda olumsuzluk içeren, hekimler ve sağlık çalışanları için onur kırıcı, değersizleştirici yönetmelik ne diyor? Bir örnek vermek gerekirse; 6 yıl ağır tıp eğitimi almış, yüksek risk altında ve ağır koşullarda mesleğini yapan hekimlere, gerekli olsa bile, belirli hasta sayısının üzerinde en temel ilaçları bile yazamazsın, diyor. Hekimlik mesleğinin bağımsızlığını, hekimin özerkliğini yok sayıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. “Hayatı hastaya da sağlık çalışanına da zorlaştırıyorlar” Bu hastalarımız için ne demektir? Tedavisi için bu ilaçların gerektiği hastalarımızın, hastaneye gitmeye, bulunamayan randevular için mücadele etmeye, fazladan katkı payı vermeye zorlanması, hastalıklarının tedavilerinin gecikmesi, demektir. Bu kabul edilemez eziyet yönetmeliğinden sadece bir örnektir. Yaratılan bu kötü sağlık sisteminde hekimin, sağlık çalışanının da hastanın da hiçbir değeri yoktur maalesef. 20 yıl içinde sağlığı çok kötü bir noktaya getirdiler. Artık ne yapacaklarını bilemiyorlar. Her gün çıkardıkları yama yönetmeliklerle, hayatı hastaya da sağlık çalışanına da daha da zorlaştırıyorlar. Açıkça, sağlığı yönetemiyorlar. “Sosyal medyada algı çalışması yapıyorlar” Sağlık Bakanı yönetmelik yayımlandıktan bu yana, sosyal medya ve basın aracılığıyla, bu yönetmeliğin ne kadar iyi bir şey olduğuna halkı inandırmaya çalışıyor. Bu bütünüyle bir algı çalışmasıdır. Biz Sağlık Bakanı’ndan ne beklediğimizi her fırsatta dile getiriyoruz. Eşit, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz, kamusal sağlık hizmeti, iyi hekimlik yapabilmenin gerektirdiği fiziki koşulların, personel ve işleyişe ait tüm gereklerin yerine getirildiği güçlü bir birinci basamak sağlık hizmeti, koruyucu sağlık hizmetinin öncelenmesini, sevk zincirinin getirilmesini, aile sağlığı merkezi binalarının kamuya ait ve sağlık hizmeti için uygun güvenlik ve yapıda olmasını, aile sağlığı çalışanlarının kadrolu ve güvenceli kamu personeli olmasını istiyoruz. Performans, teşvik vb değil, emekliliğe yansıyan tek kalemde ve insanca yaşamak için gerekli, hak ettiğimiz maaşımızı istiyoruz. “Hala konteynerde hizmet vermeye çalışan aile sağlığı merkezlerimiz var” Oysa bugün ülkemizde hala konteynerde hizmet vermeye çalışan aile sağlığı merkezlerimiz var. Aylardır, en temel aşıları, ilaçları bulmakta zorluk çekiyoruz. Sağlıkta şiddet çalıştığımız kurumlarda kol geziyor. Sağlık Bakanı’na bir kez daha sesleniyoruz: Hatanızdan hemen dönün! Sorunlara yeni sorunlar katmayın. Şiddete son vermeniz gerekirken, şiddet yaratan ortamı beslemeyin! Hekimlere, sağlık çalışanlarına değer vermeniz gerekirken, daha fazla değersizleştirmeyin! Türlü emeklerle, mücadelelerle yetiştirdiğimiz genç hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımız çareyi, umudu onlara değer verilen başka ülkelerde arıyorlar, bunu görmüyor musunuz? “Aile hekimleri 3 gün iş bırakıyor” Bu onur kırıcı, değersizleştirici eziyet yönetmeliğine karşı, 5-6-7 Kasım’da aile sağlığı merkezlerinde iş bıraktığımızı duyurmak istiyoruz. Tüm ülkede olduğu gibi şehrimizde de 5-6-7 Kasım, salı- çarşamba ve perşembe günleri aile sağlığı merkezlerinde halkımızın daha büyük sorunlarla karşılaşmaması için hizmet veremeyeceğiz. 5-6-7 Kasım tarihlerinde 08.00-17.00 arasında, aile sağlığı çalışanlarımızı Eskişehir-Bilecik Tabip Odası’nda aile sağlığı merkezlerinde yaşanılan sorunlar ve çözüm önerileri konusunda yapacağımız gün boyu yapacağımız forumlarında buluşmaya davet ediyoruz. 5 Kasım Salı günü 12.00’de Eskişehir-Bilecik Tabip Odası önünde beyaz önlüklerimizle toplanıp, 12.15’te İl Sağlık Müdürlüğü’ne yürüyeceğiz ve 12.30’da Sağlık Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yapacağız
(ESKİŞEHİR) - Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile hekimlerle hastaların karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını belirterek, 5-6-7 Kasım günlerinde aile hekimlerinin iş bırakacağını ifade etti. Aksaray, "20 yıl içinde sağlığı çok kötü bir noktaya getirdiler. Artık ne yapacaklarını bilemiyorlar. Her gün çıkardıkları yama yönetmeliklerle, hayatı hastaya da sağlık çalışanına da daha da zorlaştırıyorlar. Açıkça, sağlığı yönetemiyorlar" dedi.
Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO), Bilecik Aile Hekimleri Derneği ve SES Eskişehir Şubesi, Aile Hekimliği Yönetmeliği ile ilgili basın açıklaması yaptı. Aile Hekimliği Yönetmeliği’ni eziyet yönetmeliği olarak nitelendiren EBTO Başkanı Nazan Aksaray, “5 Kasım Salı günü 12.00’de Eskişehir-Bilecik Tabip Odası önünde beyaz önlüklerimizle toplanıp, 12.15’te İl Sağlık Müdürlüğü’ne yürüyeceğiz ve 12.30’da Sağlık Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yapacağız. 6 ve 7 Kasım’da 12.30’larda farklı iki ASM önünde yine basın açıklaması yapacağız” dedi.
“Hekimin özerkliği yok sayılıyor”
Nazan Aksaray, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“30 Ekim’de, tüm karşı uyarılarımıza karşın, aile sağlığı merkezlerinde görevli hekimlerimize ve çalışanlarımıza adeta zulüm yaşatacak ve halkımız için türlü olumsuzluklara neden olacak Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği yayımlandı. Peki çok sayıda olumsuzluk içeren, hekimler ve sağlık çalışanları için onur kırıcı, değersizleştirici yönetmelik ne diyor? Bir örnek vermek gerekirse; 6 yıl ağır tıp eğitimi almış, yüksek risk altında ve ağır koşullarda mesleğini yapan hekimlere, gerekli olsa bile, belirli hasta sayısının üzerinde en temel ilaçları bile yazamazsın, diyor. Hekimlik mesleğinin bağımsızlığını, hekimin özerkliğini yok sayıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.
“Hayatı hastaya da sağlık çalışanına da zorlaştırıyorlar”
Bu hastalarımız için ne demektir? Tedavisi için bu ilaçların gerektiği hastalarımızın, hastaneye gitmeye, bulunamayan randevular için mücadele etmeye, fazladan katkı payı vermeye zorlanması, hastalıklarının tedavilerinin gecikmesi, demektir. Bu kabul edilemez eziyet yönetmeliğinden sadece bir örnektir. Yaratılan bu kötü sağlık sisteminde hekimin, sağlık çalışanının da hastanın da hiçbir değeri yoktur maalesef. 20 yıl içinde sağlığı çok kötü bir noktaya getirdiler. Artık ne yapacaklarını bilemiyorlar. Her gün çıkardıkları yama yönetmeliklerle, hayatı hastaya da sağlık çalışanına da daha da zorlaştırıyorlar. Açıkça, sağlığı yönetemiyorlar.
“Sosyal medyada algı çalışması yapıyorlar”
Sağlık Bakanı yönetmelik yayımlandıktan bu yana, sosyal medya ve basın aracılığıyla, bu yönetmeliğin ne kadar iyi bir şey olduğuna halkı inandırmaya çalışıyor. Bu bütünüyle bir algı çalışmasıdır. Biz Sağlık Bakanı’ndan ne beklediğimizi her fırsatta dile getiriyoruz. Eşit, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz, kamusal sağlık hizmeti, iyi hekimlik yapabilmenin gerektirdiği fiziki koşulların, personel ve işleyişe ait tüm gereklerin yerine getirildiği güçlü bir birinci basamak sağlık hizmeti, koruyucu sağlık hizmetinin öncelenmesini, sevk zincirinin getirilmesini, aile sağlığı merkezi binalarının kamuya ait ve sağlık hizmeti için uygun güvenlik ve yapıda olmasını, aile sağlığı çalışanlarının kadrolu ve güvenceli kamu personeli olmasını istiyoruz. Performans, teşvik vb değil, emekliliğe yansıyan tek kalemde ve insanca yaşamak için gerekli, hak ettiğimiz maaşımızı istiyoruz.
“Hala konteynerde hizmet vermeye çalışan aile sağlığı merkezlerimiz var”
Oysa bugün ülkemizde hala konteynerde hizmet vermeye çalışan aile sağlığı merkezlerimiz var. Aylardır, en temel aşıları, ilaçları bulmakta zorluk çekiyoruz. Sağlıkta şiddet çalıştığımız kurumlarda kol geziyor. Sağlık Bakanı’na bir kez daha sesleniyoruz: Hatanızdan hemen dönün! Sorunlara yeni sorunlar katmayın. Şiddete son vermeniz gerekirken, şiddet yaratan ortamı beslemeyin! Hekimlere, sağlık çalışanlarına değer vermeniz gerekirken, daha fazla değersizleştirmeyin! Türlü emeklerle, mücadelelerle yetiştirdiğimiz genç hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımız çareyi, umudu onlara değer verilen başka ülkelerde arıyorlar, bunu görmüyor musunuz?
“Aile hekimleri 3 gün iş bırakıyor”
Bu onur kırıcı, değersizleştirici eziyet yönetmeliğine karşı, 5-6-7 Kasım’da aile sağlığı merkezlerinde iş bıraktığımızı duyurmak istiyoruz. Tüm ülkede olduğu gibi şehrimizde de 5-6-7 Kasım, salı- çarşamba ve perşembe günleri aile sağlığı merkezlerinde halkımızın daha büyük sorunlarla karşılaşmaması için hizmet veremeyeceğiz. 5-6-7 Kasım tarihlerinde 08.00-17.00 arasında, aile sağlığı çalışanlarımızı Eskişehir-Bilecik Tabip Odası’nda aile sağlığı merkezlerinde yaşanılan sorunlar ve çözüm önerileri konusunda yapacağımız gün boyu yapacağımız forumlarında buluşmaya davet ediyoruz. 5 Kasım Salı günü 12.00’de Eskişehir-Bilecik Tabip Odası önünde beyaz önlüklerimizle toplanıp, 12.15’te İl Sağlık Müdürlüğü’ne yürüyeceğiz ve 12.30’da Sağlık Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yapacağız. 6 ve 7 Kasım’da 12.30’larda farklı iki ASM önünde yine basın açıklaması yapacağız.
“Hekimle hastayı karşı karşıya getirmek istiyorlar”
Sağlık haktır. Parayla alınıp satılan bir meta olamaz. Buna hep birlikte hayır demeliyiz. Bizler iyi hekimlik yapmak istiyoruz, sizlere iyi sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Bizleri 3-5 dakikada hasta bakmaya zorlayan bu paracı, piyasacı anlayışa hep birlikte hayır diyelim. Haklı eylemimizde birlikte olacağımıza inancımız sonsuzdur. Bizler aynı taraftayız. Bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. İnsanlarımızın hak ettiği iyi sağlık sistemine ulaşmak aslında çok kolay. Bunu biliyoruz ve bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz.”