Elazığ Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Çiçek: "Devamlı dışarıdan ithalatla, besiyi dizginlemekle et sorununu çözemeyiz"

(ELAZIĞ) - Elazığ Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Çiçek, "Hepimiz istiyoruz ki ucuz et yiyelim fakat böyle devamlı piyasayı baskılayarak üretici sayısını gittikçe azaltarak, yerli hayvan sayımızı gittikçe azaltarak buna çözüm bulamayız. Bizim kendi yağımızla kavrulmamız lazım. Kendi yağımızla kavrulmamız için süt üreticilerini piyasada küstürmemek lazım. Böyle devamlı dışarıdan ithalatla besiyi dizginlemekle biz bu sorunu çözemeyiz" dedi. Elazığ Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Çiçek Elazığ'daki üretici sayısının düştüğünü ve bununla birlikte et üretiminde de azalma olduğunu söyledi. Sektörün ayakta kalabilmesi için devletin özellikle süt üreticilerini destekleyici bir politika gütmesi gerektiğini belirten Çiçek, sadece ithalat ile bu sürecin sürdürülemeyeceğinin altını çizdi. "Sektörde şiddetli bir iş gücü işçi ihtiyacımız çoğaldı" Mehmet Çiçek, hayvancılıkla uğraşan üretici sayısının her geçen gün azaldığını belirterek, "Süt üretimi ise aile işletmelerine kalmış. Besilik dana ve süt üreticiliğinde hayvan varlığı yönünden sayımız gittikçe azalmakta. Yeni nesil sektörden uzaklaşıyor. Yeni nesil sektörü rantable bulmuyor. Özellikle çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan üreticilerin en büyük sorunu mazot, gübre, enerji ve son günlerde şiddetli bir iş gücü işçi ihtiyacımız çoğaldı. Artık işçi bulamadığımız için insanlar kendi hayvanına kendi bakmakta. Bu sorunlar hallolmadığı müddetçe yavaş yavaş millet tarım ve hayvancılık sektöründen çekilecek ve üretecek insan bulunamayacak. En büyük sorun budur" dedi. "Önümüzdeki sene besiciler zarar ederse sektörden çekilecek" Et ithal etmenin sakıncalarına değinen Mehmet Çiçek, şunları söyledi: "Özellikle Bakanlığın Et ve Süt kurumu aracılığıyla dışarıdan devamlı besilik karkas ve kasaplık dana getirmesi, piyasada enflasyonu düşürmek için üreticiye bir baskı uygulamakta. Üreticiye 200 TL’ye canlı dana satan Et ve Süt kurumu 400 TL’ye eti karkas veriyor. Diğer yandan da piyasadan da 320- 350 TL arası karkas et kesilmekte. Şu an besiciler zarar etmekte. Ramazan ayına doğru et 380- 400 bandını görmezse besiciler zarar edecek. Büyük ihtimalle önümüzdeki sene besiciler zarar ederse sektörden çekilecek. Bu çekilme ile 5-10 sene biz besicilikte kendimizi daha da toparlayamayız. O yüzden yetkililerin  tedbir alması lazım. Üreticiyi ayakta tutması lazım, üreticiye dayanacak güç vermesi lazım. Eğer siz üreticiyi küstürürseniz, üretici sahadan çekilirse, çalışacak insan bulamazsınız. O yüzden Tarım Bakanlığı'nın ivedi bir şekilde besiciyi ve süt üreticisini ayakta tutması lazım." "Güvendiğimiz şey ofisteki arpa stoku yoksa besici batar" Etin fiyatı Kurban Bayramı'ndan bu yana hiç artmadı. Kurban Bayramı'ndan bu yana kadar yem fiyatları yüzde 40 artı. Biz fabrikalara söylüyoruz. Fabrikalar da diyor ki; 'biz üretimi yapıyoruz, bizim ürettiğimiz yemdeki  ham maddelerin yüzde 60'ını yurt dışından biz ithal ediyoruz. Bizim işçilik giderimiz var, enerjilerimiz var , ithalattan dolayı döviz giderimiz var, o yüzden de bu maliyeti arttırmakla. Yem fiyatları Kurban Bayramı’ndan bu yana yüzde 40 artış göstermekte. Böyle giderse besiciler zarar edecek. Sadece bir tek ümidimiz var; Toprak Mahsülleri Ofisi'nde yeteri kadar arpa stoku var. Zaten Toprak Mahsülleri Ofisi olmasa bugün arpanın fiyatı 15 TL’ye varacaktı. Ofisin politikası çok iyi. Zaten tek ve güvendiğimiz şey ofisteki arpa stoku. O da olmasa besiciler batar gider." "Bu dizginleme nereye kadar sürecek bilmiyoruz" Hükümetin ithal et politikasının sadece günü kurtaracağını söyleyen Çiçek, bu uygulamanın ilerde daha çok zarar vereceğini söyledi. İthal et ile yerli piyasada haksız rekabet oluştuğunun altını çizen Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şu an sadece Elazığ'ı besleyecek kadar hayvan stokumuz var. Eskiden biz Elazığ olarak Elazığ değil, ürettiğimizin yüzde 70-80'inden fazlasını  batı illerine yollardık. Biz şu an batıya mal yollamıyoruz. Sadece ürettiğimiz mal şehir içinde 600 bin nüfuslu insanımıza ancak yeter. Yetmez bile, bazen dışarıdan buraya şehir dışından Malatya’dan, Elbistan’dan, Maraş’tan bile buraya et geliyor. Yani Elazığ besicilik konusunda çok gerilere geldi. Hayvan sayımız çok azaldı. Şu an hükümetin en büyük sorunu enflasyon. Nerede oturursak hep enflasyon konuşuluyor,  ekonomik kriz konuşuluyor. Şu an Mehmet Şimşek’e tam yetki verilmiş. Sayın bakan diyor ki; ben enflasyonu düşüreceğim. Ve bunun için de tüm silahlarını kullanıyor, bütün tedbirleri alıyor. Bu etin de önündeki en büyük tedbir, dışarıdan et, kasaplık et, karkas et ve besilik dana getirmekle şu an dizginlemeye çalışıyorlar. Bu dizginleme nereye kadar sürecek bilmiyoruz. "Kendi yağımızla kavrulmamız için süt üreticilerini küstürmemek lazım"

Kas 2, 2024 - 15:07
 0  456

(ELAZIĞ) - Elazığ Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Çiçek, "Hepimiz istiyoruz ki ucuz et yiyelim fakat böyle devamlı piyasayı baskılayarak üretici sayısını gittikçe azaltarak, yerli hayvan sayımızı gittikçe azaltarak buna çözüm bulamayız. Bizim kendi yağımızla kavrulmamız lazım. Kendi yağımızla kavrulmamız için süt üreticilerini piyasada küstürmemek lazım. Böyle devamlı dışarıdan ithalatla besiyi dizginlemekle biz bu sorunu çözemeyiz" dedi.

Elazığ Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Çiçek Elazığ'daki üretici sayısının düştüğünü ve bununla birlikte et üretiminde de azalma olduğunu söyledi. Sektörün ayakta kalabilmesi için devletin özellikle süt üreticilerini destekleyici bir politika gütmesi gerektiğini belirten Çiçek, sadece ithalat ile bu sürecin sürdürülemeyeceğinin altını çizdi.

"Sektörde şiddetli bir iş gücü işçi ihtiyacımız çoğaldı"

Mehmet Çiçek, hayvancılıkla uğraşan üretici sayısının her geçen gün azaldığını belirterek, "Süt üretimi ise aile işletmelerine kalmış. Besilik dana ve süt üreticiliğinde hayvan varlığı yönünden sayımız gittikçe azalmakta. Yeni nesil sektörden uzaklaşıyor. Yeni nesil sektörü rantable bulmuyor. Özellikle çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan üreticilerin en büyük sorunu mazot, gübre, enerji ve son günlerde şiddetli bir iş gücü işçi ihtiyacımız çoğaldı. Artık işçi bulamadığımız için insanlar kendi hayvanına kendi bakmakta. Bu sorunlar hallolmadığı müddetçe yavaş yavaş millet tarım ve hayvancılık sektöründen çekilecek ve üretecek insan bulunamayacak. En büyük sorun budur" dedi.

"Önümüzdeki sene besiciler zarar ederse sektörden çekilecek"

Et ithal etmenin sakıncalarına değinen Mehmet Çiçek, şunları söyledi:

"Özellikle Bakanlığın Et ve Süt kurumu aracılığıyla dışarıdan devamlı besilik karkas ve kasaplık dana getirmesi, piyasada enflasyonu düşürmek için üreticiye bir baskı uygulamakta. Üreticiye 200 TL’ye canlı dana satan Et ve Süt kurumu 400 TL’ye eti karkas veriyor. Diğer yandan da piyasadan da 320- 350 TL arası karkas et kesilmekte. Şu an besiciler zarar etmekte. Ramazan ayına doğru et 380- 400 bandını görmezse besiciler zarar edecek. Büyük ihtimalle önümüzdeki sene besiciler zarar ederse sektörden çekilecek. Bu çekilme ile 5-10 sene biz besicilikte kendimizi daha da toparlayamayız. O yüzden yetkililerin  tedbir alması lazım. Üreticiyi ayakta tutması lazım, üreticiye dayanacak güç vermesi lazım. Eğer siz üreticiyi küstürürseniz, üretici sahadan çekilirse, çalışacak insan bulamazsınız. O yüzden Tarım Bakanlığı'nın ivedi bir şekilde besiciyi ve süt üreticisini ayakta tutması lazım."

"Güvendiğimiz şey ofisteki arpa stoku yoksa besici batar"

Etin fiyatı Kurban Bayramı'ndan bu yana hiç artmadı. Kurban Bayramı'ndan bu yana kadar yem fiyatları yüzde 40 artı. Biz fabrikalara söylüyoruz. Fabrikalar da diyor ki; 'biz üretimi yapıyoruz, bizim ürettiğimiz yemdeki  ham maddelerin yüzde 60'ını yurt dışından biz ithal ediyoruz. Bizim işçilik giderimiz var, enerjilerimiz var , ithalattan dolayı döviz giderimiz var, o yüzden de bu maliyeti arttırmakla. Yem fiyatları Kurban Bayramı’ndan bu yana yüzde 40 artış göstermekte. Böyle giderse besiciler zarar edecek. Sadece bir tek ümidimiz var; Toprak Mahsülleri Ofisi'nde yeteri kadar arpa stoku var. Zaten Toprak Mahsülleri Ofisi olmasa bugün arpanın fiyatı 15 TL’ye varacaktı. Ofisin politikası çok iyi. Zaten tek ve güvendiğimiz şey ofisteki arpa stoku. O da olmasa besiciler batar gider."

"Bu dizginleme nereye kadar sürecek bilmiyoruz"

Hükümetin ithal et politikasının sadece günü kurtaracağını söyleyen Çiçek, bu uygulamanın ilerde daha çok zarar vereceğini söyledi. İthal et ile yerli piyasada haksız rekabet oluştuğunun altını çizen Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu an sadece Elazığ'ı besleyecek kadar hayvan stokumuz var. Eskiden biz Elazığ olarak Elazığ değil, ürettiğimizin yüzde 70-80'inden fazlasını  batı illerine yollardık. Biz şu an batıya mal yollamıyoruz. Sadece ürettiğimiz mal şehir içinde 600 bin nüfuslu insanımıza ancak yeter. Yetmez bile, bazen dışarıdan buraya şehir dışından Malatya’dan, Elbistan’dan, Maraş’tan bile buraya et geliyor. Yani Elazığ besicilik konusunda çok gerilere geldi. Hayvan sayımız çok azaldı. Şu an hükümetin en büyük sorunu enflasyon. Nerede oturursak hep enflasyon konuşuluyor,  ekonomik kriz konuşuluyor. Şu an Mehmet Şimşek’e tam yetki verilmiş. Sayın bakan diyor ki; ben enflasyonu düşüreceğim. Ve bunun için de tüm silahlarını kullanıyor, bütün tedbirleri alıyor. Bu etin de önündeki en büyük tedbir, dışarıdan et, kasaplık et, karkas et ve besilik dana getirmekle şu an dizginlemeye çalışıyorlar. Bu dizginleme nereye kadar sürecek bilmiyoruz.

"Kendi yağımızla kavrulmamız için süt üreticilerini küstürmemek lazım"