Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8inci Uluslararası İyilik Ödüllerinde Konuştu!

(ANKARA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, Filistin davasına ve Gazze’nin kahraman evlatlarına cesaretle sahip çıktığını, Somali, Sudan, Yemen, Afganistan, Lübnan’ın huzura kavuşması için tüm imkanlarını seferber ettiğini belirterek, "Nerde gadre uğrayan, yok sayılan baskı ve zulüm gören varsa Türkiye olarak kapasitemizle oradayız. Nerede bir zulüm varsa, çatışma varsa adaletsizlik varsa sona erdirmek için biz oradayız" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye Diyanet Vakfı 8’inci Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni”ne katıldı. Törende konuşan Erdoğan, İyilik Ödülleri'nin, kendi alanında artık bir markaya dönüştüğünü belirterek, iyilik ödüllerine layık görülen isimleri tebrik etti. Erdoğan, 27 Şubat’ta yayımladığı yönetmelikle, bundan böyle her sene 13-20 Mart tarihleri arasının İyilik Haftası olarak kutlanacağını belirterek, hafta boyunca Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere ilgili bir çok kurum ve kuruluşla pek çok faaliyet icra edeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "İyilik, insanın beşer derecesinden insan olma seviyesine yükselmesi demektir. Allah’ın rızasını kazanmanın, takvaya ulaşmanın, çevresine ve dünyaya faydalı olmanın yegane anahtarıdır. Yaradılanı yaradandan ötürü seven bir milletin, geleneğin, medeniyetin mensuplarıyız. ‘Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir’ diyen Hacı Bektaş-ı Veli işte bu hakikati dile getirmiştir. Bugün ödüllerini tevdi edeceğimiz iyilik öncüleri de bu hakikatin ete kemiğe bürünmüş, ahlaklı, erdemli, fedakar timsalleridir. Çocuk hastalıkları uzmanı olarak bir yandan topluma hizmet edip, 8 evladını büyütürken diğer yönden bir çok iyilik projesine öncülük eden doktor Gülhanım Bayrak Hanımefendi’yi, helal kazancını iyilik ve hayır yolunda harcayarak 140’tan fazla Kuran kursunun açılmasına katkı sağlayan, yetimleri, hafızları koruyup gözeten iş adamı Hacı Fevzi Şener’i, engelli ve bakıma muhtaç kardeşlerimize din eğitimi veren, çölyak hastaları için özel ekmek üretip ihtiyacı olanlara ulaştıran din görevlisi Hasan Koç kardeşimi milletim adına tebrik ediyorum. Aynı şekilde ‘harçlıklarımızı Filistin’e bomba olarak göndermeyeceğiz’ diyerek başlattığı farkındalık çalışmasıyla milyonlarca gönüle dokunan Gazzeli mazlumların acısını yüreğinde hissedip zulme karşı boykot çağrısı yapan Ömer Asaf Kan evladımızı tebrik ediyorum. 1982 Hama katliamı sırasında vicdanının sesine kulak vererek zalim Esed rejiminin sivilleri bombalama emrini yerine getirmeyen bu yüzden hapsedildiği Sednaya hapisanesinde türlü zorluklara göğüs geren Suriyeli cesur pilot Ragip el-Tatari’yi, İsrail yönetiminin zorbalıklarına, ev hapsine ve Mescid-i Aksa’ya giriş yasaklarına rağmen mücadelesinden asla taviz vermeyen Şeyh İkrimi Sabri hocamızı da aynı hassasiyetle, en içten şükran duygularımla tebrik ediyorum. ’’BMGK’da Filistin davasına ve cesaretle sahip çıktık’’ Zalime karşı dik durarak, mazlumun elinden tutarak, insanlık vazifemizi en güzel şekilde iğfa etmenin mücadelesini veriyoruz. İşte bu anlayışla bir milyon kardeşimizin hayatını kaybettiği Suriye’deki katliamlardan kaçıp eman yurdu olarak gördükleri yurdumuza sığınan Suriyeli muhacirlere kapılarımızı sonuna kadar açtık. 471 gün boyunca Siyonist rejimin insanlık dışı saldırılarına maruz kalan Gazzeli mazlumlara işte bu tasavvurla destek olduk. Bugün güya kendi akıllarınca bizi cesaretli olmaya çağıranlar, Gazzeli çocukların üzerine bombaların yağdığı o imtihan günlerinde sırf soykırım şebekesinden korktukları, çekindikleri için Filistin Kuvayı Milliye’sine (Hamas) terör örgütü iftirası atarken, biz BMGK’da insanlığın ortak kürsüsünde soykırımcıların ve destekçilerinin gözünün içine bakarak Filistin davasına ve Gazze’nin kahraman evlatlarına işte bunun için cesaretle sahip çıktık. Somali’de istikrarın korunması, Sudan’da kardeş kavgasının son bulması, Yemen’in, Afganistan’ın, Lübnan’ın kalıcı huzura kavuşması için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Nerde gadre uğrayan, yok sayılan baskı ve zulüm gören varsa Türkiye olarak kapasitemizle oradayız. Nerede bir zulüm varsa, çatışma varsa adaletsizlik varsa sona erdirmek için biz oradayız. Nerede dostlarımız ve soydaşlarımız eziyet görüyorsa engel olmak için biz oradayız. Nerede yıkım, afet, gözyaşı, varsa silmek için, mazluma el uzatmak için biz yine oradayız.’’

Mar 14, 2025 - 09:14
Mar 14, 2025 - 09:36
 0  501
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8inci Uluslararası İyilik Ödüllerinde Konuştu!

(ANKARA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, Filistin davasına ve Gazze’nin kahraman evlatlarına cesaretle sahip çıktığını, Somali, Sudan, Yemen, Afganistan, Lübnan’ın huzura kavuşması için tüm imkanlarını seferber ettiğini belirterek, "Nerde gadre uğrayan, yok sayılan baskı ve zulüm gören varsa Türkiye olarak kapasitemizle oradayız. Nerede bir zulüm varsa, çatışma varsa adaletsizlik varsa sona erdirmek için biz oradayız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye Diyanet Vakfı 8’inci Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni”ne katıldı. Törende konuşan Erdoğan, İyilik Ödülleri'nin, kendi alanında artık bir markaya dönüştüğünü belirterek, iyilik ödüllerine layık görülen isimleri tebrik etti.

Erdoğan, 27 Şubat’ta yayımladığı yönetmelikle, bundan böyle her sene 13-20 Mart tarihleri arasının İyilik Haftası olarak kutlanacağını belirterek, hafta boyunca Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere ilgili bir çok kurum ve kuruluşla pek çok faaliyet icra edeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"İyilik, insanın beşer derecesinden insan olma seviyesine yükselmesi demektir. Allah’ın rızasını kazanmanın, takvaya ulaşmanın, çevresine ve dünyaya faydalı olmanın yegane anahtarıdır. Yaradılanı yaradandan ötürü seven bir milletin, geleneğin, medeniyetin mensuplarıyız. ‘Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir’ diyen Hacı Bektaş-ı Veli işte bu hakikati dile getirmiştir. Bugün ödüllerini tevdi edeceğimiz iyilik öncüleri de bu hakikatin ete kemiğe bürünmüş, ahlaklı, erdemli, fedakar timsalleridir.

Çocuk hastalıkları uzmanı olarak bir yandan topluma hizmet edip, 8 evladını büyütürken diğer yönden bir çok iyilik projesine öncülük eden doktor Gülhanım Bayrak Hanımefendi’yi, helal kazancını iyilik ve hayır yolunda harcayarak 140’tan fazla Kuran kursunun açılmasına katkı sağlayan, yetimleri, hafızları koruyup gözeten iş adamı Hacı Fevzi Şener’i, engelli ve bakıma muhtaç kardeşlerimize din eğitimi veren, çölyak hastaları için özel ekmek üretip ihtiyacı olanlara ulaştıran din görevlisi Hasan Koç kardeşimi milletim adına tebrik ediyorum.

Aynı şekilde ‘harçlıklarımızı Filistin’e bomba olarak göndermeyeceğiz’ diyerek başlattığı farkındalık çalışmasıyla milyonlarca gönüle dokunan Gazzeli mazlumların acısını yüreğinde hissedip zulme karşı boykot çağrısı yapan Ömer Asaf Kan evladımızı tebrik ediyorum. 1982 Hama katliamı sırasında vicdanının sesine kulak vererek zalim Esed rejiminin sivilleri bombalama emrini yerine getirmeyen bu yüzden hapsedildiği Sednaya hapisanesinde türlü zorluklara göğüs geren Suriyeli cesur pilot Ragip el-Tatari’yi, İsrail yönetiminin zorbalıklarına, ev hapsine ve Mescid-i Aksa’ya giriş yasaklarına rağmen mücadelesinden asla taviz vermeyen Şeyh İkrimi Sabri hocamızı da aynı hassasiyetle, en içten şükran duygularımla tebrik ediyorum.

’’BMGK’da Filistin davasına ve cesaretle sahip çıktık’’

Zalime karşı dik durarak, mazlumun elinden tutarak, insanlık vazifemizi en güzel şekilde iğfa etmenin mücadelesini veriyoruz. İşte bu anlayışla bir milyon kardeşimizin hayatını kaybettiği Suriye’deki katliamlardan kaçıp eman yurdu olarak gördükleri yurdumuza sığınan Suriyeli muhacirlere kapılarımızı sonuna kadar açtık. 471 gün boyunca Siyonist rejimin insanlık dışı saldırılarına maruz kalan Gazzeli mazlumlara işte bu tasavvurla destek olduk. Bugün güya kendi akıllarınca bizi cesaretli olmaya çağıranlar, Gazzeli çocukların üzerine bombaların yağdığı o imtihan günlerinde sırf soykırım şebekesinden korktukları, çekindikleri için Filistin Kuvayı Milliye’sine (Hamas) terör örgütü iftirası atarken, biz BMGK’da insanlığın ortak kürsüsünde soykırımcıların ve destekçilerinin gözünün içine bakarak Filistin davasına ve Gazze’nin kahraman evlatlarına işte bunun için cesaretle sahip çıktık. Somali’de istikrarın korunması, Sudan’da kardeş kavgasının son bulması, Yemen’in, Afganistan’ın, Lübnan’ın kalıcı huzura kavuşması için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.

Nerde gadre uğrayan, yok sayılan baskı ve zulüm gören varsa Türkiye olarak kapasitemizle oradayız. Nerede bir zulüm varsa, çatışma varsa adaletsizlik varsa sona erdirmek için biz oradayız. Nerede dostlarımız ve soydaşlarımız eziyet görüyorsa engel olmak için biz oradayız. Nerede yıkım, afet, gözyaşı, varsa silmek için, mazluma el uzatmak için biz yine oradayız.’’