Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın 700. hafta davası: "Hiçbir baskı yöntemi bizi ne kayıplarımızdan ne de hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçiremez"
(İSTANBUL) - Cumartesi Anneleri/İnsanları, 700. buluşmada gözaltına alınmalarına ilişkin açılan davanın duruşması öncesinde İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez hak ihlali olduğu tescillenen 700. Haftamıza ilişkin yargılamanın dört yıldır devam etmesi, artık bir yargı tacizine dönüşmüştür. Yaşam düzenlerimizi sekteye uğratan bu uzun yargı süreci son bulmalıdır. Bu dava daha fazla uzatılmadan, haklarımız daha fazla ihlal edilmeden, hakkımızda yöneltilen tüm suçlamalar düşürülmelidir. Bilinmesini isteriz ki; hiçbir baskı yöntemi bizi ne kayıplarımızdan ne de hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçiremez. Kayıplarımızı istiyoruz" denildi. Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda 25 Ağustos 2018’deki 700. hafta buluşmasında gözaltına alınan 46 kayıp yakını ve hak savunucusuna "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlamasıyla dava açıldı. Davanın İstanbul Adliyesi'ndeki duruşması öncesinde basın açıklaması yapıldı. Açıklama, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan tarafından okundu. Dava sürecine ilişkin "Derhal beraat kararıyla sonlandırılması gereken yargılama, Anayasa Mahkemesi kararları yok sayılarak sürdürülmektedir" diyen Arcan, şunları kaydetti: "Kamuoyunun da bildiği gibi 25 Ağustos 2018 tarihindeki 700. Hafta buluşmamız henüz başlamamışken ağır polis şiddetine maruz kaldık ve gözaltına alındık. Ardından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve 18 Kasım 2020 tarihinde, gözaltına alınan 46 kişi hakkında ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet’ suçlamasıyla dava açıldı. Yargılamanın ilk duruşması ise 25 Mart 2021 tarihinde gerçekleşti. Yargılama devam ederken, Anayasa Mahkemesi; 16 Kasım 2022 tarihli Ocak Kışlakçı ve 29 Mart 2023 tarihli Gülseren Yoleri kararlarında, Cumartesi Anneleri'ne yönelik kolluk güçlerinin uyguladığı engellemelerin hak ihlali olduğuna hükmetti. "Davanın 14. duruşması yapılacak ve bu süreçte tam 6 kez hakim değişti" Herkesin adil yargılanma hakkı vardır. Bu hak; davanın makul süre içinde, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, hakkaniyete uygun biçimde görülmesini gerektirir. 700. Hafta buluşmasına ilişkin dava, dört yılı aşkın süredir devam etmektedir. Bu durum, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamında makul sürede yargılanma hakkımızın açıkça ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Bugün, davanın 14. duruşması yapılacak ve bu süreçte tam altı kez hakim değişmiştir. Yargılananlara soru sormayan, onları dinlemeyen bir hakim, haklarında karar verecektir. Oysa ‘doğrudanlık ilkesi’, yargılamayı yapan hakimin doğrudan sanığı sorgulamasını zorunlu kılar. Vicdani kanaat, duruşmada edinilen izlenimlere dayanılarak oluşur. Oturumlara katılmayan bir hakimin, yalnızca tutanaklar üzerinden karar vermesi adil yargılanma hakkımızı zedelemektedir. "Kayıplarımızı istiyoruz" Öte yandan, Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez hak ihlali olduğu tescillenen 700. Haftamıza ilişkin yargılamanın dört yıldır devam etmesi, artık bir yargı tacizine dönüşmüştür. Yaşam düzenlerimizi sekteye uğratan bu uzun yargı süreci son bulmalıdır. Bu dava daha fazla uzatılmadan, haklarımız daha fazla ihlal edilmeden, hakkımızda yöneltilen tüm suçlamalar düşürülmelidir. Bilinmesini isteriz ki; hiçbir baskı yöntemi bizi ne kayıplarımızdan ne de hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçiremez. Kayıplarımızı istiyoruz." "Bu ülkede gözaltında kaybetme suçundan yargılanan ve ceza alan tek bir kişi bile yok"Kayıp yakını ve Cumartesi İnsanı Besna Tosun ise yaptığı açıklamada, "Bugün burada toplanma özgürlüğünü konuşuyoruz ama bizim asıl konumuz kayıplarımız, hakikat ve adalet mücadelemiz. Biz bu davanın kapanmasını istiyoruz. Kayıplar meselesini konuşmak istiyoruz. Cumartesi Anneleri olarak 30 yıldır kayıplarımızın bulunması ve onları kaybedenlerin yargılanması için mücadele ediyoruz. 30 yılın sonunda geldiğimiz noktada kayıplarımızın failleri değil, onları aradığımız için aileler olarak bizler yargılanıyoruz. 15. kez hakim karşısında olacağız ama bu ülkede gözaltında kaybetme suçundan yargılanan ve ceza alan tek bir kişi bile yok" ifadelerini kullandı.Duruşmaya CHP, DEM Parti, DEVA Partisi, Af Örgütü, İnsan Hakları Vakfı, KESK’in temsilcileri de katılım sağladı.
(İSTANBUL) - Cumartesi Anneleri/İnsanları, 700. buluşmada gözaltına alınmalarına ilişkin açılan davanın duruşması öncesinde İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez hak ihlali olduğu tescillenen 700. Haftamıza ilişkin yargılamanın dört yıldır devam etmesi, artık bir yargı tacizine dönüşmüştür. Yaşam düzenlerimizi sekteye uğratan bu uzun yargı süreci son bulmalıdır. Bu dava daha fazla uzatılmadan, haklarımız daha fazla ihlal edilmeden, hakkımızda yöneltilen tüm suçlamalar düşürülmelidir. Bilinmesini isteriz ki; hiçbir baskı yöntemi bizi ne kayıplarımızdan ne de hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçiremez. Kayıplarımızı istiyoruz" denildi.
Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda 25 Ağustos 2018’deki 700. hafta buluşmasında gözaltına alınan 46 kayıp yakını ve hak savunucusuna "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlamasıyla dava açıldı. Davanın İstanbul Adliyesi'ndeki duruşması öncesinde basın açıklaması yapıldı. Açıklama, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan tarafından okundu. Dava sürecine ilişkin "Derhal beraat kararıyla sonlandırılması gereken yargılama, Anayasa Mahkemesi kararları yok sayılarak sürdürülmektedir" diyen Arcan, şunları kaydetti:
"Kamuoyunun da bildiği gibi 25 Ağustos 2018 tarihindeki 700. Hafta buluşmamız henüz başlamamışken ağır polis şiddetine maruz kaldık ve gözaltına alındık. Ardından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve 18 Kasım 2020 tarihinde, gözaltına alınan 46 kişi hakkında ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet’ suçlamasıyla dava açıldı. Yargılamanın ilk duruşması ise 25 Mart 2021 tarihinde gerçekleşti. Yargılama devam ederken, Anayasa Mahkemesi; 16 Kasım 2022 tarihli Ocak Kışlakçı ve 29 Mart 2023 tarihli Gülseren Yoleri kararlarında, Cumartesi Anneleri'ne yönelik kolluk güçlerinin uyguladığı engellemelerin hak ihlali olduğuna hükmetti.
"Davanın 14. duruşması yapılacak ve bu süreçte tam 6 kez hakim değişti"
Herkesin adil yargılanma hakkı vardır. Bu hak; davanın makul süre içinde, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, hakkaniyete uygun biçimde görülmesini gerektirir. 700. Hafta buluşmasına ilişkin dava, dört yılı aşkın süredir devam etmektedir. Bu durum, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamında makul sürede yargılanma hakkımızın açıkça ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Bugün, davanın 14. duruşması yapılacak ve bu süreçte tam altı kez hakim değişmiştir. Yargılananlara soru sormayan, onları dinlemeyen bir hakim, haklarında karar verecektir. Oysa ‘doğrudanlık ilkesi’, yargılamayı yapan hakimin doğrudan sanığı sorgulamasını zorunlu kılar. Vicdani kanaat, duruşmada edinilen izlenimlere dayanılarak oluşur. Oturumlara katılmayan bir hakimin, yalnızca tutanaklar üzerinden karar vermesi adil yargılanma hakkımızı zedelemektedir.
"Kayıplarımızı istiyoruz"
Öte yandan, Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez hak ihlali olduğu tescillenen 700. Haftamıza ilişkin yargılamanın dört yıldır devam etmesi, artık bir yargı tacizine dönüşmüştür. Yaşam düzenlerimizi sekteye uğratan bu uzun yargı süreci son bulmalıdır. Bu dava daha fazla uzatılmadan, haklarımız daha fazla ihlal edilmeden, hakkımızda yöneltilen tüm suçlamalar düşürülmelidir. Bilinmesini isteriz ki; hiçbir baskı yöntemi bizi ne kayıplarımızdan ne de hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçiremez. Kayıplarımızı istiyoruz."
"Bu ülkede gözaltında kaybetme suçundan yargılanan ve ceza alan tek bir kişi bile yok"
Kayıp yakını ve Cumartesi İnsanı Besna Tosun ise yaptığı açıklamada, "Bugün burada toplanma özgürlüğünü konuşuyoruz ama bizim asıl konumuz kayıplarımız, hakikat ve adalet mücadelemiz. Biz bu davanın kapanmasını istiyoruz. Kayıplar meselesini konuşmak istiyoruz. Cumartesi Anneleri olarak 30 yıldır kayıplarımızın bulunması ve onları kaybedenlerin yargılanması için mücadele ediyoruz. 30 yılın sonunda geldiğimiz noktada kayıplarımızın failleri değil, onları aradığımız için aileler olarak bizler yargılanıyoruz. 15. kez hakim karşısında olacağız ama bu ülkede gözaltında kaybetme suçundan yargılanan ve ceza alan tek bir kişi bile yok" ifadelerini kullandı.
Duruşmaya CHP, DEM Parti, DEVA Partisi, Af Örgütü, İnsan Hakları Vakfı, KESK’in temsilcileri de katılım sağladı.