CHP Sinop İl Başkanı Yalçınkaya: "Terörist başını Meclis'e çağıranlar, Esenyurt Belediye Başkanımızı cezaevine göndermektedir''
Haber: Mustafa Usta (SİNOP) - CHP Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya, "40 bin vatandaşımızın katili Ahmet Özer midir ki İmralı canisi Meclis'e çağrılırken kendisi cezaevine gönderilmiştir. Bu soru arkasında çok şeyi barındıran bir sorudur. Cevabı bellidir. İktidardan bu konuda bir cevap bekliyoruz" dedi. CHP Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya ve KESK Sinop Dönem Sözcüsü Musa Uzun, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasına ve yerini kayyum atanmasına tepki gösterdi. CHP Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya, şöyle konuştu: "Sayın Ahmet Özer, Esenyurt halkının iradesi yok sayılarak hukuksuz bir biçimde, çağ dışı yöntemlerle gözaltına alınmış ve ardından da içi boş iddialarla dolu bir sorgulama neticesinde tutuklanmıştır. Yetmemiş, bir de kayyum ataması gerçekleşmiştir. Bu kayyum politikasının arkasında olduğunu bildiğimiz AKP Genel Başkanı 1998 yılında kendisi hakkında açılan soruşturma neticesinde görevden alınmadığı gibi soruşturması bitip kovuşturma aşamasında cezası kesinleşinceye kadar görev yapmaya devam etmiştir. O yıllarda dahi haksız, hukuksuz olduğu söylenen 28 Şubat sürecinde dahi kendisi mahkeme kararı kesinleşinceye kadar görevden alınmadığı gibi görevden alma kararı doğrultusunda da yetki onun vekili olan Sayın Ali Müfit Gürtuna’ya verilmiştir. Aynı Ali Müfit Gürtuna, daha sonrasında hukuka uygun bir biçimde 6 gün sonra yapılan seçimle meclis üyeleri arasından Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş ve akabinde de İstanbul’da tekrar seçilerek görevine devam etmiştir. Burada uygulanan politikada alınan metot da uygulanan tarzda tamamıyla hukuksuzdur. "Derhal tahliye edilecek ve ardından göreve dönecektir" CHP Türkiye’nin birinci partisidir. Bu ülkede en çok bedel ödemiş partidir. Hiçbir zorlukla, hiçbir baskı, tehdit bizi yıldıramaz. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Esenyurt Belediye Başkanımız derhal tahliye edilecek ve ardından göreve dönecektir. Biz o ana kadar da mücadelemizi bırakmayacağız. 40 bin kişinin katili olan, bebek katili olan, öğretmenlerimizi katleden, çarşı iznine çıkan askerlerimizi katleden, silahsız askerimiz oğlunun doğumuna giderken onun yolunu kesip onu katleden terörist başını geçtiğimiz hafta Meclis'e çağıranlar bugün Esenyurt Belediye Başkanımızı bir bilim insanını cezaevine göndermektedir. 40 bin vatandaşımızın katili Ahmet Özer midir ki, İmralı canisi Meclis'e çağrılırken kendisi cezaevine gönderilmiştir. Bu soru arkasında çok şeyi barındıran bir sorudur. Cevabı bellidir. İktidardan bu konuda bir cevap bekliyoruz." "Bu tutuklama haksız bir tutuklama" KESK Sinop Dönem Sözcüsü Musa Uzun ise şöyle konuştu: "Bu tutuklama haksız bir tutuklama. Biz daha önce KESK olarak, Ahmet Özer CHP’li Belediye ya da başka belediye üzerinden değil de, hukuksuzluk ve yapılan haksızlık üzerinden bakıyoruz. Milli iradeye, halkın iradesine, seçmenin iradesine saygı duyulmaması tarafından bakıyoruz. Biz, yaklaşık Osmanlı döneminden bu yana, demokrasi mücadelesinin devam ettiği zamandan bu tarafa kurulmuş bir öğretmen örgütüyüz. Biz her zaman kişinin adına, siyasi görüşüne, partisine bakmaksızın hep demokrasinin yanında durduk. Bugün de Ahmet Özer bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldı."
Haber: Mustafa Usta
(SİNOP) - CHP Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya, "40 bin vatandaşımızın katili Ahmet Özer midir ki İmralı canisi Meclis'e çağrılırken kendisi cezaevine gönderilmiştir. Bu soru arkasında çok şeyi barındıran bir sorudur. Cevabı bellidir. İktidardan bu konuda bir cevap bekliyoruz" dedi.
CHP Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya ve KESK Sinop Dönem Sözcüsü Musa Uzun, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasına ve yerini kayyum atanmasına tepki gösterdi. CHP Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya, şöyle konuştu:
"Sayın Ahmet Özer, Esenyurt halkının iradesi yok sayılarak hukuksuz bir biçimde, çağ dışı yöntemlerle gözaltına alınmış ve ardından da içi boş iddialarla dolu bir sorgulama neticesinde tutuklanmıştır. Yetmemiş, bir de kayyum ataması gerçekleşmiştir. Bu kayyum politikasının arkasında olduğunu bildiğimiz AKP Genel Başkanı 1998 yılında kendisi hakkında açılan soruşturma neticesinde görevden alınmadığı gibi soruşturması bitip kovuşturma aşamasında cezası kesinleşinceye kadar görev yapmaya devam etmiştir. O yıllarda dahi haksız, hukuksuz olduğu söylenen 28 Şubat sürecinde dahi kendisi mahkeme kararı kesinleşinceye kadar görevden alınmadığı gibi görevden alma kararı doğrultusunda da yetki onun vekili olan Sayın Ali Müfit Gürtuna’ya verilmiştir. Aynı Ali Müfit Gürtuna, daha sonrasında hukuka uygun bir biçimde 6 gün sonra yapılan seçimle meclis üyeleri arasından Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş ve akabinde de İstanbul’da tekrar seçilerek görevine devam etmiştir. Burada uygulanan politikada alınan metot da uygulanan tarzda tamamıyla hukuksuzdur.
"Derhal tahliye edilecek ve ardından göreve dönecektir"
CHP Türkiye’nin birinci partisidir. Bu ülkede en çok bedel ödemiş partidir. Hiçbir zorlukla, hiçbir baskı, tehdit bizi yıldıramaz. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Esenyurt Belediye Başkanımız derhal tahliye edilecek ve ardından göreve dönecektir. Biz o ana kadar da mücadelemizi bırakmayacağız. 40 bin kişinin katili olan, bebek katili olan, öğretmenlerimizi katleden, çarşı iznine çıkan askerlerimizi katleden, silahsız askerimiz oğlunun doğumuna giderken onun yolunu kesip onu katleden terörist başını geçtiğimiz hafta Meclis'e çağıranlar bugün Esenyurt Belediye Başkanımızı bir bilim insanını cezaevine göndermektedir. 40 bin vatandaşımızın katili Ahmet Özer midir ki, İmralı canisi Meclis'e çağrılırken kendisi cezaevine gönderilmiştir. Bu soru arkasında çok şeyi barındıran bir sorudur. Cevabı bellidir. İktidardan bu konuda bir cevap bekliyoruz."
"Bu tutuklama haksız bir tutuklama"
KESK Sinop Dönem Sözcüsü Musa Uzun ise şöyle konuştu:
"Bu tutuklama haksız bir tutuklama. Biz daha önce KESK olarak, Ahmet Özer CHP’li Belediye ya da başka belediye üzerinden değil de, hukuksuzluk ve yapılan haksızlık üzerinden bakıyoruz. Milli iradeye, halkın iradesine, seçmenin iradesine saygı duyulmaması tarafından bakıyoruz. Biz, yaklaşık Osmanlı döneminden bu yana, demokrasi mücadelesinin devam ettiği zamandan bu tarafa kurulmuş bir öğretmen örgütüyüz. Biz her zaman kişinin adına, siyasi görüşüne, partisine bakmaksızın hep demokrasinin yanında durduk. Bugün de Ahmet Özer bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldı."