Bornova’da zeytinlik alanların imara açılmasına tepki: “Doğamızı betona ve ranta kurban etmeyeceğiz”

(İZMİR) - İzmir’in Bornova ilçesinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Erzene Mahallesi’nde bulunan 190 hektarlık alanın yapılaşmaya açılması planına karşı tepkiler büyüyor. Bornova Kent Konseyi, İzmir Kent Konseyi ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu öncülüğünde Bornova Çarşı girişinde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, planın hukuka ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek kararın iptal edilmesi istendi. Basın açıklamasında konuşan Bornova Kent Konseyi Başkanı Avukat Doğan Baran Mengüş, söz konusu planın İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ve İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı kullanım kararlarıyla çeliştiğini vurguladı. Mengüş, şu ifadeleri kullandı: "3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne aykırı olarak zeytinlik alanların konut alanı olarak belirlenmesi kabul edilemez. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin ‘Planlama İlkeleri’ başlıklı 14. maddesi gereği, planlama süreçlerinde yerel yönetimlerin, üniversitelerin, meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmalıdır. Esasında, mevzuatta sayılan bütün bu kurum ve kuruluşları çatısı altında toplayan bir sivil forum olarak kent konseylerinin de kent yaşamına dair karar alma süreçlerine ve planlamalarına dahil edilmesi gerektiği açıktır. Mahallelilerin, ilgili meslek odalarının, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri hesaba katılmadan oluşturulan hiçbir plan ve proje başarıya ulaşamaz, ulaşamayacaktır. Biz, bu noktada yöneticileri şeffaf ve katılımcı süreçler yürütmeye davet ediyoruz. Doğaya verilen tahribat geri dönüşü olmayan bir seviyeye gelmiştir. Bu noktada yapılması gereken şey, zeytinlikleri imara açmak değil, onları titizlikle korumaktır. Bu kapsamda, bizler söz konusu planın, ilgili kurumlar tarafından süreç içerisinde yapılan tüm itirazlar dikkate alınarak iptal edilmesi talebimizi bir kez daha yineliyoruz. Zeytinlikleri ve doğamızı betona ve ranta kurban etmeyeceğiz.'' “İzmir’in ihtiyacı plansız betonlaşma değil, sürdürülebilir kalkınmadır” İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç ise kentlerin yalnızca binalardan ibaret olmadığını, sağlıklı ve sürdürülebilir bir şehir için ortak akıl ile planlama yapılması gerektiğini vurguladı. Topaç, "Kentin doğal alanlarını korumadan, tarım topraklarını düşünmeden, ekolojik dengeyi göz ardı ederek atılacak adımlar, İzmir’in geleceğini olumsuz etkileyecektir. Bizler, kentimizi geliştirmek isterken doğayı ve kamu yararını ön planda tutmalıyız. Bu karar, İzmir’in uzun vadeli çıkarlarını gözetmeden alınmış bir adımdır ve kentimizi ortak akılla yönetme anlayışına terstir. Kentimizde yaşanan her önemli değişiklik, ilgili tüm kesimlerin görüşü alınarak, şeffaf ve katılımcı bir süreçle şekillendirilmelidir. İzmir’in ihtiyacı, plansız betonlaşma değil, doğasını ve yaşam kalitesini koruyan bir büyüme modelidir" diye konuştu.  “Gezi’de nasıl mücadele verdiysek, Bornova’da da aynısını yapacağız” TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir ise açıklamasında, Türkiye’nin farklı bölgelerinde çevre talanına karşı verdikleri mücadeleden asla geri adım atmadıklarını belirtti. Akdemir, şunları kaydetti: "Bugüne kadar Türkiye’nin her yerinde ‘Çeşme Talan Projesi’ne, İnciraltı Planlarına, Kültürpark’ın talanına karşı mücadelemizden bir adım geri atmadık. Bugün Bornova’da gerçekleştirilmeye çalışılan şey de bunlardan birisidir. Buradaki tanımlama nettir: Bu alan planlanmamalıdır. Bu kentte imar planı yapılması gereken birçok yer varken, halkın nefesi olan bir alanın imara açılması haksızlıktır. Merkezi yönetim, yerel yönetimi ve yerel halkı dışlayarak bir plan yapmıştır ve bu plana itirazımız var. Bizim itirazımız Gezi’den gelmektedir. Hâlâ aynı sözümüzden vazgeçmiyoruz. Gezi’de nasıl bir bina bile dikemedilerse, Bornova’ya da dikemeyecekler. Gezi’de gösterdiğimiz mücadelenin aynısını Bornova’da da göstereceğiz. Biliyoruz ki bu iktidar, en iyi bildiği işi yapıyor: Kendi mevzuatlarına rağmen plan yapıyor ve halkın yaşam alanlarını ranta kurban ediyor. Bunun adı ranttır! Biz, hırsızlara karşı mücadelemizden vazgeçmedik ve asla vazgeçmeyeceğiz.'' İtirazlar devam edecek Bornova’da yapılaşmaya açılması planlanan zeytinlik alan için tepkiler sürerken, ilgili meslek odaları, kent konseyleri ve sivil toplum kuruluşları sürecin iptali için hukuki yolları da değerlendireceklerini belirtti. Bornovalılar ise yeşil alanlarını korumakta kararlı olduklarını ifade ederek, yetkilileri halkın sesine kulak vermeye çağırdı.  

Mar 14, 2025 - 17:33
 0  432
Bornova’da zeytinlik alanların imara açılmasına tepki: “Doğamızı betona ve ranta kurban etmeyeceğiz”

(İZMİR) - İzmir’in Bornova ilçesinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Erzene Mahallesi’nde bulunan 190 hektarlık alanın yapılaşmaya açılması planına karşı tepkiler büyüyor. Bornova Kent Konseyi, İzmir Kent Konseyi ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu öncülüğünde Bornova Çarşı girişinde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, planın hukuka ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu belirtilerek kararın iptal edilmesi istendi.

Basın açıklamasında konuşan Bornova Kent Konseyi Başkanı Avukat Doğan Baran Mengüş, söz konusu planın İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ve İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı kullanım kararlarıyla çeliştiğini vurguladı. Mengüş, şu ifadeleri kullandı:

"3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne aykırı olarak zeytinlik alanların konut alanı olarak belirlenmesi kabul edilemez. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin ‘Planlama İlkeleri’ başlıklı 14. maddesi gereği, planlama süreçlerinde yerel yönetimlerin, üniversitelerin, meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmalıdır. Esasında, mevzuatta sayılan bütün bu kurum ve kuruluşları çatısı altında toplayan bir sivil forum olarak kent konseylerinin de kent yaşamına dair karar alma süreçlerine ve planlamalarına dahil edilmesi gerektiği açıktır. Mahallelilerin, ilgili meslek odalarının, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri hesaba katılmadan oluşturulan hiçbir plan ve proje başarıya ulaşamaz, ulaşamayacaktır. Biz, bu noktada yöneticileri şeffaf ve katılımcı süreçler yürütmeye davet ediyoruz. Doğaya verilen tahribat geri dönüşü olmayan bir seviyeye gelmiştir. Bu noktada yapılması gereken şey, zeytinlikleri imara açmak değil, onları titizlikle korumaktır. Bu kapsamda, bizler söz konusu planın, ilgili kurumlar tarafından süreç içerisinde yapılan tüm itirazlar dikkate alınarak iptal edilmesi talebimizi bir kez daha yineliyoruz. Zeytinlikleri ve doğamızı betona ve ranta kurban etmeyeceğiz.''

“İzmir’in ihtiyacı plansız betonlaşma değil, sürdürülebilir kalkınmadır”

İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç ise kentlerin yalnızca binalardan ibaret olmadığını, sağlıklı ve sürdürülebilir bir şehir için ortak akıl ile planlama yapılması gerektiğini vurguladı. Topaç, "Kentin doğal alanlarını korumadan, tarım topraklarını düşünmeden, ekolojik dengeyi göz ardı ederek atılacak adımlar, İzmir’in geleceğini olumsuz etkileyecektir. Bizler, kentimizi geliştirmek isterken doğayı ve kamu yararını ön planda tutmalıyız. Bu karar, İzmir’in uzun vadeli çıkarlarını gözetmeden alınmış bir adımdır ve kentimizi ortak akılla yönetme anlayışına terstir. Kentimizde yaşanan her önemli değişiklik, ilgili tüm kesimlerin görüşü alınarak, şeffaf ve katılımcı bir süreçle şekillendirilmelidir. İzmir’in ihtiyacı, plansız betonlaşma değil, doğasını ve yaşam kalitesini koruyan bir büyüme modelidir" diye konuştu. 

“Gezi’de nasıl mücadele verdiysek, Bornova’da da aynısını yapacağız”

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir ise açıklamasında, Türkiye’nin farklı bölgelerinde çevre talanına karşı verdikleri mücadeleden asla geri adım atmadıklarını belirtti. Akdemir, şunları kaydetti:

"Bugüne kadar Türkiye’nin her yerinde ‘Çeşme Talan Projesi’ne, İnciraltı Planlarına, Kültürpark’ın talanına karşı mücadelemizden bir adım geri atmadık. Bugün Bornova’da gerçekleştirilmeye çalışılan şey de bunlardan birisidir. Buradaki tanımlama nettir: Bu alan planlanmamalıdır. Bu kentte imar planı yapılması gereken birçok yer varken, halkın nefesi olan bir alanın imara açılması haksızlıktır. Merkezi yönetim, yerel yönetimi ve yerel halkı dışlayarak bir plan yapmıştır ve bu plana itirazımız var. Bizim itirazımız Gezi’den gelmektedir. Hâlâ aynı sözümüzden vazgeçmiyoruz. Gezi’de nasıl bir bina bile dikemedilerse, Bornova’ya da dikemeyecekler. Gezi’de gösterdiğimiz mücadelenin aynısını Bornova’da da göstereceğiz. Biliyoruz ki bu iktidar, en iyi bildiği işi yapıyor: Kendi mevzuatlarına rağmen plan yapıyor ve halkın yaşam alanlarını ranta kurban ediyor. Bunun adı ranttır! Biz, hırsızlara karşı mücadelemizden vazgeçmedik ve asla vazgeçmeyeceğiz.''

İtirazlar devam edecek

Bornova’da yapılaşmaya açılması planlanan zeytinlik alan için tepkiler sürerken, ilgili meslek odaları, kent konseyleri ve sivil toplum kuruluşları sürecin iptali için hukuki yolları da değerlendireceklerini belirtti. Bornovalılar ise yeşil alanlarını korumakta kararlı olduklarını ifade ederek, yetkilileri halkın sesine kulak vermeye çağırdı.