Aydın'da pazarcılık yapan üniversite mezunu emekli: "Pazarcılık yapmazsak bitiğiz, bitik"
Haber: Özgür DEDEOLUK (AYDIN) - Aydın'ın Karacasu ilçesinde pazarcılık yapan üniversite mezunu emekli Ali Rıza Küçükebeoğlu, pazarcılık yapmazsa emekli maaşı ile geçinmenin mümkün olmadığını söyledi. Nazilli'den Karacasu'ya 40 yıldır başta patates soğan olmak üzere çeşitli ürünleri satmaya gelen Ali Rıza Küçükebeoğlu, 1990 yılında üniversiteden mezun oldu. O dönem memurluk yaparak geçinmek zor olduğu için ticarete yönelen Küçükebeoğlu, bugün madalyonun tersine döndüğünü söyledi. Memurluğun bugün daha iyi olduğunu ifade eden Küçükebeoğlu, pazarcılıkta eski tadın olmadığını dile getirdi. Emekli olmasına rağmen çalışmaya devam eden Küçükebeoğlu, her ne kadar pazarcılık eskisi gibi olmasa da çalışmaya devam etmese emekli maaşıyla geçinmenin mümkün olmadığı kaydetti. Pazarcı Küçükbebeoğlu, "56 yaşındayım, 15 yaşından beri pazarlardayım. Trakya Üniversitesi Harita Kadastro mezunuyum. Çocukluğumuzdan bu yana babamızın yanında pazarlara gidip geldiğimizden pazarlara aşina olduğumuzdan okuduğum mesleği yapmadım, pazarcılığa yöneldim. Şu anda da emekli oldum. Birader bakkaliye işletiyordu. Onunla birlikte çalıştık. Ben daha çok pazarcılığa ağırlık verdim" dedi. "Şu anda memurluk esnaflıktan daha iyi" Küçükebeoğlu, şöyle konuştu. "O zaman memleketin içinde bulunduğu ortam bugünkünden çok farklıydı. Dolayısıyla ticaret bizim için daha iyi geldi. O zaman memur olacağıma pazarcı olayım dedim. O zaman öyleydi. Şimdi madalyon tam tersine döndü. Şu an memurluk pazarcılıktan bin kat daha kaliteli rahatlık yönünden. O zaman pazarcılıkta çok güzel para vardı, ticaret güzeldi. Memurlar maaşlarıyla geçinemez pozisyondalardı. Şimdi iş tam tersine döndü. İnsanların alım gücü azalınca pazarlarda eski randıman yok. Biz eski pazarcı olduğumuz için eskiyle mukayese ettiğin zaman arada uçurum var. Şu an hobi olarak yapıyoruz desek yanlış olmaz. Eski pazarcı olduğumuz için devam ediyoruz. İnsanların alım gücü azaldığı için eski tüketim olmuyor." "Bugün üniversiteden mezun olsam pazarcılık yapmazdım" Pazarlarda eski tadın olmadığını ifade eden Küçükebeoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnsanlar 5 alacaksa 2 alıyor. İki alacaksa bir alıyor. Bir alacaksa yarım alıyor. Bugün üniversiteden mezun olsam kesinlikle pazarcılık yapmazdım. Bir şekilde memur olur, maaşlı bir yerde çalışırdım. En azından çalıştığın saat belli, aldığın para belli. Ona göre hareket ederdim ama şimdi pazarcılıkta öyle bir şey yok. Pazarlar şimdi masrafı korumuyor. Akaryakıt olmuş 45 lira. Maliyetler yüksek, yer paraları yüksek. Hastalıkların artmaya başladığı 10-15 yıldır pazarlarda işler azaldı. 90'lı yıllarda biz harıl harıl iş yapardık. Mesela 1990-2000 arası çok süperdi. Parayı koyacak yer bulamıyorduk. Şimdi o pazarları mumla arıyoruz. 1990-2000 arası çok iyiydi. İnsanlar alabiliyordu. Alım gücü vardı. "Emekli maaşıyla geçinmek mümkün değil" Pazarcılık yapmazsam emekli maaşıyla geçinemem. 15 bin lira ev kirası veriyorum Nazilli'de. Emekli maaşım 12 bin 500 liraydı. Daha yeni işte 14 bin 469 lira para aldım. Üstüne para koyup ev kiramı ödedim. İki çocuğumdan biri yüksek lisans yapıyor. Diğeri bu sene üniversite sınavına girecek. Emekli maaşı ev mirasına yetmiyor ki. İki çocuk okuyor, evin masrafı var. Patates, soğan satmayacağım bitiğim yani bitik. Hem çocuk okutup hem ev geçindirmek kolay değil." "Bugün ben şehirde olsam nasıl geçineceğim?" Yan gelir olmasa emekli maaşı ile geçinmenin mümkün olmadığını ifade eden Mehmet Bindağ ise şöyle konuştu: "İncir, zeytin, ceviz yetiştiriyorum. Sebze meyve yapıyorum. Bazen bu halde bile gecinemiyoruz. Şehirde emekli maaşıyla geçinmek mümkün değil. Bu konuda Cumhurbaşkanı emeklilere göz kırpmadı. Ne diyelim devletin verdiğine razı olacağız. Zorlanıyoruz tabi ki. Bugün ben şehirde olsam, çocuk okuyor olsa, ev kira olsa nasıl geçinirim. Geçinemezsin yani. Bizim ev kira değil. Biz pazara haftalarca çıkmasak da kendi yetiştirdiğimiz var bahçede ama şehirdeki mecbur girecek. Bizim de burada zorlandığımız yerler oluyor. Tarlanın masrafı da çok oluyor. Mesela kendim tarlada 15 gün ot biçiyorum. Başkasına yaptırsam çok daha fazla gidecek. Böyle kısmaya çalışıyoruz giderleri. 4-5 sene önce zeytinyağını 40 liraya veriyorduk. Ama şimdi 250 lira. Bazı giderleri bu şekilde kurtarıyorsun. Yan gelirin varsa geçinebiliyorsun ama hiç çalışmadıysan ihtiyarlığına bir şeyler yapmadıysan o zaman sakat."

Haber: Özgür DEDEOLUK
(AYDIN) - Aydın'ın Karacasu ilçesinde pazarcılık yapan üniversite mezunu emekli Ali Rıza Küçükebeoğlu, pazarcılık yapmazsa emekli maaşı ile geçinmenin mümkün olmadığını söyledi.
Nazilli'den Karacasu'ya 40 yıldır başta patates soğan olmak üzere çeşitli ürünleri satmaya gelen Ali Rıza Küçükebeoğlu, 1990 yılında üniversiteden mezun oldu. O dönem memurluk yaparak geçinmek zor olduğu için ticarete yönelen Küçükebeoğlu, bugün madalyonun tersine döndüğünü söyledi. Memurluğun bugün daha iyi olduğunu ifade eden Küçükebeoğlu, pazarcılıkta eski tadın olmadığını dile getirdi. Emekli olmasına rağmen çalışmaya devam eden Küçükebeoğlu, her ne kadar pazarcılık eskisi gibi olmasa da çalışmaya devam etmese emekli maaşıyla geçinmenin mümkün olmadığı kaydetti.
Pazarcı Küçükbebeoğlu, "56 yaşındayım, 15 yaşından beri pazarlardayım. Trakya Üniversitesi Harita Kadastro mezunuyum. Çocukluğumuzdan bu yana babamızın yanında pazarlara gidip geldiğimizden pazarlara aşina olduğumuzdan okuduğum mesleği yapmadım, pazarcılığa yöneldim. Şu anda da emekli oldum. Birader bakkaliye işletiyordu. Onunla birlikte çalıştık. Ben daha çok pazarcılığa ağırlık verdim" dedi.
"Şu anda memurluk esnaflıktan daha iyi"
Küçükebeoğlu, şöyle konuştu.
"O zaman memleketin içinde bulunduğu ortam bugünkünden çok farklıydı. Dolayısıyla ticaret bizim için daha iyi geldi. O zaman memur olacağıma pazarcı olayım dedim. O zaman öyleydi. Şimdi madalyon tam tersine döndü. Şu an memurluk pazarcılıktan bin kat daha kaliteli rahatlık yönünden. O zaman pazarcılıkta çok güzel para vardı, ticaret güzeldi. Memurlar maaşlarıyla geçinemez pozisyondalardı. Şimdi iş tam tersine döndü. İnsanların alım gücü azalınca pazarlarda eski randıman yok. Biz eski pazarcı olduğumuz için eskiyle mukayese ettiğin zaman arada uçurum var. Şu an hobi olarak yapıyoruz desek yanlış olmaz. Eski pazarcı olduğumuz için devam ediyoruz. İnsanların alım gücü azaldığı için eski tüketim olmuyor."
"Bugün üniversiteden mezun olsam pazarcılık yapmazdım"
Pazarlarda eski tadın olmadığını ifade eden Küçükebeoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İnsanlar 5 alacaksa 2 alıyor. İki alacaksa bir alıyor. Bir alacaksa yarım alıyor. Bugün üniversiteden mezun olsam kesinlikle pazarcılık yapmazdım. Bir şekilde memur olur, maaşlı bir yerde çalışırdım. En azından çalıştığın saat belli, aldığın para belli. Ona göre hareket ederdim ama şimdi pazarcılıkta öyle bir şey yok. Pazarlar şimdi masrafı korumuyor. Akaryakıt olmuş 45 lira. Maliyetler yüksek, yer paraları yüksek. Hastalıkların artmaya başladığı 10-15 yıldır pazarlarda işler azaldı. 90'lı yıllarda biz harıl harıl iş yapardık. Mesela 1990-2000 arası çok süperdi. Parayı koyacak yer bulamıyorduk. Şimdi o pazarları mumla arıyoruz. 1990-2000 arası çok iyiydi. İnsanlar alabiliyordu. Alım gücü vardı.
"Emekli maaşıyla geçinmek mümkün değil"
Pazarcılık yapmazsam emekli maaşıyla geçinemem. 15 bin lira ev kirası veriyorum Nazilli'de. Emekli maaşım 12 bin 500 liraydı. Daha yeni işte 14 bin 469 lira para aldım. Üstüne para koyup ev kiramı ödedim. İki çocuğumdan biri yüksek lisans yapıyor. Diğeri bu sene üniversite sınavına girecek. Emekli maaşı ev mirasına yetmiyor ki. İki çocuk okuyor, evin masrafı var. Patates, soğan satmayacağım bitiğim yani bitik. Hem çocuk okutup hem ev geçindirmek kolay değil."
"Bugün ben şehirde olsam nasıl geçineceğim?"
Yan gelir olmasa emekli maaşı ile geçinmenin mümkün olmadığını ifade eden Mehmet Bindağ ise şöyle konuştu:
"İncir, zeytin, ceviz yetiştiriyorum. Sebze meyve yapıyorum. Bazen bu halde bile gecinemiyoruz. Şehirde emekli maaşıyla geçinmek mümkün değil. Bu konuda Cumhurbaşkanı emeklilere göz kırpmadı. Ne diyelim devletin verdiğine razı olacağız. Zorlanıyoruz tabi ki. Bugün ben şehirde olsam, çocuk okuyor olsa, ev kira olsa nasıl geçinirim. Geçinemezsin yani. Bizim ev kira değil. Biz pazara haftalarca çıkmasak da kendi yetiştirdiğimiz var bahçede ama şehirdeki mecbur girecek. Bizim de burada zorlandığımız yerler oluyor. Tarlanın masrafı da çok oluyor. Mesela kendim tarlada 15 gün ot biçiyorum. Başkasına yaptırsam çok daha fazla gidecek. Böyle kısmaya çalışıyoruz giderleri.
4-5 sene önce zeytinyağını 40 liraya veriyorduk. Ama şimdi 250 lira. Bazı giderleri bu şekilde kurtarıyorsun. Yan gelirin varsa geçinebiliyorsun ama hiç çalışmadıysan ihtiyarlığına bir şeyler yapmadıysan o zaman sakat."