Artvin'de özel gereksinimli çocukların velilerinden tasarruf tedbirleri kapsamında halk eğitim kurslarının açılmamasına tepki

Haber: Uğur İstanbullu  (ARTVİN)- Artvin’de özel gereksinimli çocukların velileri, çocuklarının eğitim aldığı Halk Eğitim Merkezi bünyesindeki kursların tasarruf tedbirleri kapsamında açılmamasına tepki gösterdi. Veliler adına konuşan Dursun Yaşar Öztürk "Özel gereksinimli bireylerin eğitimi aynı zamanda sağlık meselesidir. Eğitim ve sağlık gibi sosyal konular bir ülkenin esas itibarıdır ve itibardan tasarruf olmaz" dedi. Özel gereksinimli çocukların velileri, tasarruf tedbirleri kapsamında Halk Eğitim Merkezlerindeki kursların açılmamasıyla ilgili açıklama yaptı. Veliler adına konuşan Dursun Yaşar Öztürk, şöyle dedi: "Bildiğiniz gibi dünyada ve ülkemizde son dönemlerde yaşanan olumsuz gelişmeler neticesinde ciddi bir ekonomik kriz ortamı oluşmuş ve bu ortamdan kaynaklı hükumet ve devlet yetkilileri bir dizi tasarruf tedbirleri alma yoluna gitmiştir. Fakat bu tedbirler alınırken detay olarak görünen bazı sorunlarda göz ardı edilmiştir. Bizlerde tasarruf tedbirleri alınırken göz ardı edilmiş mağduriyet yaşayan özel çocukların velileriyiz. Bugün burada Artvin'de yaşayan veliler olarak ilk defa bir araya gelerek aslında hiç de göz ardı edilemeyecek kadar çok olduğumuzu göstermek ve sorunlarımızı dile getirmek amacıyla toplandık. Sorunlarımızın hepsini burada sıralama şansımız yok çünkü her özel çocuklu aile kendi özelinde farklı sorunları var bu işin kader kısmıdır. Bu kaderi de çoğu anne baba kabul etmiş durumdayız zaten. Bizim itirazımız kader sayılmayacak basit şekilde çözülebilecek meselelerin önündeki bürokratik engellerdir. İnsan hayatı ve sağlığının söz konusu olduğu yerde mali hesaplara gidilmesidir. Nelere ve neden itiraz ettiğimize gelince; aslında sürecin paydaşları da bu durumu çok iyi biliyorlar ama biz buradan tekrar etmek istiyoruz. Artvin'de yaşayan özel gereksinimli birey aileleri olarak uzun zamandır sosyal yaşam merkezi talebimiz var. Bugüne kadar hep ikili görüşmelerde dile getirdiğimiz bu konu artık bizim için elzem olmuş ve ertelenemez hal almıştır. "Çocuklarımızın MEB mevzuatı içerisinde bulundukları okullarda sosyalleşme şansı olmamaktadır" Çocuklarımızın ne yazık ki mevcut MEB mevzuatı içerisinde bulundukları okullarda sosyalleşme şansı olmamaktadır. Özel eğitim sınıfları ve uygulama okulları tecrit odasına dönmüş Özel eğitim öğretmenleri yetersiz mevzuat materyal ve benzeri şartlar sebebiyle gerekli uygulamaları yapamamaktadırlar. Çocuklarımız bir çoğu kendilerine uygun oyun alanı sosyal aktivite merkezi ve benzeri yerler olmadığından ortak yaşam alanlarına gidildiği zaman hareketlerinin garipsenmesi sebebiyle aileleriyle birlikte ev hapsi yaşamaktadırlar. Bu ev hapsi durumu yaygın gelişim bozukluğu dahil kas ve eklem rahatsızlıkları gibi başka sorunlara beraberinde getirmektedir. Hiçbir şey olmasa bile hem ailelerin hem de çocukların ruhsal sağlığının bozulmasına yol açmaktadır. Bilindiği gibi yaygın gelişimsel bozukluğun en etkili tedavisi eğitim olduğu bu işin uzmanlarınca dile getirilen bir gerçektir. Bu gerçekten yola çıkarsak olursak özel gereksinimli bireylerin eğitimi aynı zamanda sağlık meselesidir. Eğitim ve sağlık gibi sosyal konular bir ülkenin esas itibarıdır ve itibardan tasarruf olmaz. Tabi ki asıl talebimiz olan Spor Yaşam Merkezi henüz hayata geçmemiş olsa da hiçbir şey yapılmadığı anlamına gelmez. "Bizler kursumuzu geri istiyoruz. Hiçbir gerekçe bu kursun açılmamasına sebep olamaz" Yaklaşık 3 yılı geçkin süredir İl Milli Eğitim tarafından Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılmış olan Özel Eğitim Spor Kursu çok başarılı olmuştur. Yaratıcı ve üretken işini gönülden yapan öğretmenleriyle çocuklarımızın hem günlük yaşam becerilerine hem de fiziksel, ruhsal gelişimlerine büyük katkılar sağlamış biz velilerin hayatında çok anlamlı bir yer edinmiştir. Geçtiğimiz ağustos süresi bitince kapanan kursumuz ne yazık ki tasarruf tedbirleri gereğince Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge gerekçesi ile açılmamaktadır. Milli Eğitim Temel Kanunu madde 18 şöyle der: 'Türk milli eğitim sistemi, örgün eğitim ve yaygın eğitim olmak üzere iki ana bölümden kurulmuştur. Örgün eğitim, okul öncesi eğitimi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsar. Yaygın eğitim, örgün eğitim yanında veya dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar. Türk milli eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri doğrultusunda öğrencilere; bireysel farklılıkları, gelişim özellikleri ve eğitim ihtiyaçları dikkate alınarak eğitim hizmeti sunulması esastır.' Bizler kursumuzu geri istiyoruz. Hiçbir gerekçe bu kursun açılmamasına sebep olamaz. Bu gerekçelerle ilgili olarak da tüm yasal dayanaklarımızı dilekçemiz de sunduk. Yetkililerden dilekçelerimizin gereğini yapmalarını ve kursumuzu yeniden açmalarını talep ediyoruz."

Kas 5, 2024 - 15:16
 0  455

Haber: Uğur İstanbullu 

(ARTVİN)- Artvin’de özel gereksinimli çocukların velileri, çocuklarının eğitim aldığı Halk Eğitim Merkezi bünyesindeki kursların tasarruf tedbirleri kapsamında açılmamasına tepki gösterdi. Veliler adına konuşan Dursun Yaşar Öztürk "Özel gereksinimli bireylerin eğitimi aynı zamanda sağlık meselesidir. Eğitim ve sağlık gibi sosyal konular bir ülkenin esas itibarıdır ve itibardan tasarruf olmaz" dedi.

Özel gereksinimli çocukların velileri, tasarruf tedbirleri kapsamında Halk Eğitim Merkezlerindeki kursların açılmamasıyla ilgili açıklama yaptı. Veliler adına konuşan Dursun Yaşar Öztürk, şöyle dedi:

"Bildiğiniz gibi dünyada ve ülkemizde son dönemlerde yaşanan olumsuz gelişmeler neticesinde ciddi bir ekonomik kriz ortamı oluşmuş ve bu ortamdan kaynaklı hükumet ve devlet yetkilileri bir dizi tasarruf tedbirleri alma yoluna gitmiştir. Fakat bu tedbirler alınırken detay olarak görünen bazı sorunlarda göz ardı edilmiştir. Bizlerde tasarruf tedbirleri alınırken göz ardı edilmiş mağduriyet yaşayan özel çocukların velileriyiz. Bugün burada Artvin'de yaşayan veliler olarak ilk defa bir araya gelerek aslında hiç de göz ardı edilemeyecek kadar çok olduğumuzu göstermek ve sorunlarımızı dile getirmek amacıyla toplandık. Sorunlarımızın hepsini burada sıralama şansımız yok çünkü her özel çocuklu aile kendi özelinde farklı sorunları var bu işin kader kısmıdır. Bu kaderi de çoğu anne baba kabul etmiş durumdayız zaten. Bizim itirazımız kader sayılmayacak basit şekilde çözülebilecek meselelerin önündeki bürokratik engellerdir. İnsan hayatı ve sağlığının söz konusu olduğu yerde mali hesaplara gidilmesidir. Nelere ve neden itiraz ettiğimize gelince; aslında sürecin paydaşları da bu durumu çok iyi biliyorlar ama biz buradan tekrar etmek istiyoruz. Artvin'de yaşayan özel gereksinimli birey aileleri olarak uzun zamandır sosyal yaşam merkezi talebimiz var. Bugüne kadar hep ikili görüşmelerde dile getirdiğimiz bu konu artık bizim için elzem olmuş ve ertelenemez hal almıştır.

"Çocuklarımızın MEB mevzuatı içerisinde bulundukları okullarda sosyalleşme şansı olmamaktadır"

Çocuklarımızın ne yazık ki mevcut MEB mevzuatı içerisinde bulundukları okullarda sosyalleşme şansı olmamaktadır. Özel eğitim sınıfları ve uygulama okulları tecrit odasına dönmüş Özel eğitim öğretmenleri yetersiz mevzuat materyal ve benzeri şartlar sebebiyle gerekli uygulamaları yapamamaktadırlar. Çocuklarımız bir çoğu kendilerine uygun oyun alanı sosyal aktivite merkezi ve benzeri yerler olmadığından ortak yaşam alanlarına gidildiği zaman hareketlerinin garipsenmesi sebebiyle aileleriyle birlikte ev hapsi yaşamaktadırlar. Bu ev hapsi durumu yaygın gelişim bozukluğu dahil kas ve eklem rahatsızlıkları gibi başka sorunlara beraberinde getirmektedir. Hiçbir şey olmasa bile hem ailelerin hem de çocukların ruhsal sağlığının bozulmasına yol açmaktadır. Bilindiği gibi yaygın gelişimsel bozukluğun en etkili tedavisi eğitim olduğu bu işin uzmanlarınca dile getirilen bir gerçektir. Bu gerçekten yola çıkarsak olursak özel gereksinimli bireylerin eğitimi aynı zamanda sağlık meselesidir. Eğitim ve sağlık gibi sosyal konular bir ülkenin esas itibarıdır ve itibardan tasarruf olmaz. Tabi ki asıl talebimiz olan Spor Yaşam Merkezi henüz hayata geçmemiş olsa da hiçbir şey yapılmadığı anlamına gelmez.

"Bizler kursumuzu geri istiyoruz. Hiçbir gerekçe bu kursun açılmamasına sebep olamaz"

Yaklaşık 3 yılı geçkin süredir İl Milli Eğitim tarafından Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılmış olan Özel Eğitim Spor Kursu çok başarılı olmuştur. Yaratıcı ve üretken işini gönülden yapan öğretmenleriyle çocuklarımızın hem günlük yaşam becerilerine hem de fiziksel, ruhsal gelişimlerine büyük katkılar sağlamış biz velilerin hayatında çok anlamlı bir yer edinmiştir. Geçtiğimiz ağustos süresi bitince kapanan kursumuz ne yazık ki tasarruf tedbirleri gereğince Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge gerekçesi ile açılmamaktadır. Milli Eğitim Temel Kanunu madde 18 şöyle der: 'Türk milli eğitim sistemi, örgün eğitim ve yaygın eğitim olmak üzere iki ana bölümden kurulmuştur. Örgün eğitim, okul öncesi eğitimi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsar. Yaygın eğitim, örgün eğitim yanında veya dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar. Türk milli eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri doğrultusunda öğrencilere; bireysel farklılıkları, gelişim özellikleri ve eğitim ihtiyaçları dikkate alınarak eğitim hizmeti sunulması esastır.' Bizler kursumuzu geri istiyoruz. Hiçbir gerekçe bu kursun açılmamasına sebep olamaz. Bu gerekçelerle ilgili olarak da tüm yasal dayanaklarımızı dilekçemiz de sunduk. Yetkililerden dilekçelerimizin gereğini yapmalarını ve kursumuzu yeniden açmalarını talep ediyoruz."