Artvin'de kadınların çıkardığı 'Senede Bir Gün' dergisi 10. yılını kutluyor
Haber: Uğur İSTANBULLU (ARTVİN) - Artvinli kadınların çıkardığı Senede Bir Gün Dergisi, 10. yılını kutluyor. Tamamen gönüllü bir şekilde çıkarılan dergi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hikayelerine odaklanıyor. Derginin emekçilerinden Arzu Ulu, kadın hikayelerini anlatarak toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine farkındalık yaratmayı amaçladıklarını söyledi. Artvinli kadınların çıkardığı Senede Bir Gün Dergisi, 10. yılını kutluyor. Derginin emekçilerinden Arzu Ulu, derginin 10 yıl önce çıkmaya başladığını belirterek, "Bu dergi, kadın hikayelerini anlatarak toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine farkındalık yaratmayı amaçlıyor" diyerek şunları söyledi: "10 yıldır ücretsiz bir şekilde kadın arkadaşlarımızla buluşuyor" "Biz bu derginin emekçileriyiz ve bu derginin şu an 10. yılı, 10. baskısı elimizde. Tam 10 yıldır ve tamamen gönüllülük esasıyla bu dergiyi çıkarıyoruz. Bu dergi, toplumsal cinsiyet odaklı bir dergi olup, kadın hikayelerine yer veren bir dergidir. Bütün çizimler ve yazılar, derginin içeriğini Hopa’nın, Borçka’nın, Artvin’in kadınları veya etrafımızdaki arkadaşlarımız, dostlarımız ve başka yerlerde yaşayan arkadaşlarımız oluşturuyor. Hepimiz yazıyoruz, çiziyoruz ve bütün resimlerini yine biz yapıyoruz. Karikatürlerini de yine kendi emekçilerimiz yapıyor. Bu derginin ön kapak ve arka kapak çizimleri de yine derginin emekçisi kadınlar tarafından yapılmaktadır. Yani tamamen kadın emeğiyle üretilmiş bir dergidir. Dergimiz, 10 yıldır ücretsiz bir şekilde kadın arkadaşlarımızla buluşuyor. Derginin maliyetlerini tam 10 yıl önce konuştuk ve nasıl yapabileceğimizi düşündük. Bir bedel olup olmaması gerektiğini tartıştık. Ama ortak akılla şöyle dedik; 'biz el emeği işler yapan kadınlarız, çocukluktan gelen alışkanlıklarımız var ve bunları avantaja dönüştürelim. Hepimiz kendi yeteneklerimize göre bazı üretimler yapalım ve bunları belirli stantlarda satışa sunalım dedik. Böylece derginin maliyetlerini oluşturduk. Matbaa maliyetleri oluştu ve dergiyi kadınlarla tamamen ücretsiz bir şekilde 10 yıldır buluşturuyoruz. Umarım devamı gelir, biz bunu çok isteriz." "Farkındalık arttıkça kadınlarda başarı öyküleri artıyor" Senede Bir Gün Dergisi emekçilerinden Nino Çepoğlu ise şunları söyledi: "Kadına şiddet açısından, çok isterim ki diyelim ki bizim ilimiz Türkiye çapında çok farklıdır ve belki de gerçekten yüzdesini alsak, biz iyiyiz ama bu, tamamen iyi olduğumuz anlamına gelmiyor. Her yerde, maalesef komşumuzun evinde sıkıntılar yaşanıyor, bunlar söylenmediği halde yok sayamayız. Yani var, biliyoruz ama örtbas ediyoruz toplumca. Bizim bu dergide dediğimiz şey şu ki; 10 senedir dert anlatıyoruz, ama dert var ve güzel şeyler de anlatıyoruz. Umut ediyoruz. Ne mutlu bana ki küçük bir dokunuşum varsa, gerçekten gurur duyuyorum, onur duyuyorum. Bu memleketin insanıyım, bir anneyim, bir eşim, çalışan bir kadınım, aynı zamanda emekliyim. Keşke sonraki senelerde, tadında mı bıraksak. Farkındalık arttıkça kadınlarda başarı öyküleri artıyor. Röportajlar yaptığımızda, yeni nesil daha başarılı annelerden, ninelerden daha başarılılar, daha bilinçliler ve bu öyküleri yazmamız lazım." "Şu anki müfredat kadınları mutfakta gösteriyor" Arzu Ulu, derginin nasıl çıkmaya başladığına ilişkin ise şunları söyledi: "Dergimizin ilk sayısında, Hopa’da yaşamını yitiren ve eşi tarafından öldürülen bir kadının hikayesiyle başladı. Derginin ilk sayısı o duygularla çıktı. Yani bir şeyler yazmak istiyoruz, derdimiz var, bir şeyler yapamıyoruz. Elimizden gelen şeyler var ama somutta da arkadaşımın dediği gibi maalesef acılar yaşanıyor. Hatta sizin söylediğiniz şeyi de eklemek istiyorum; eğitimle ilgili kadınlarla ilgili söylediğiniz şey çok güzel. Artvin’de kadın cinayeti yok, evet, bunları söylemek ne kadar kolay, ne kadar güzel. Herkes çok okuyor, demek ki açın bu derginin sayfalarına bakın, gerçek kadın hikayeleri size ne diyor? Hiç okula gitmemiş bir kadın arkadaşımız var, yaşı çok fazla değil. Ve şimdi bir de gerçekler var. Çok isteriz, çok güzel hikayeler söyleyelim. Artvin’de güzellemeler yapalım, ülkemizde güzellemeler yapalım. Ama müfredata gelin, eğitimdeki şu anki müfredat kadınları mutfakta gösteriyor. Makbul kadın olarak, evin içerisinde hizmet eden kadını gösteriyor. Bizler çabaladık, dişimizi tırnağımıza taktık, evimizden her şeyimizden ödün verdik ve burada bir şeyler yazalım diye ama bugün bu ülkenin müfredatı hala kadını evinde, eşine hizmet eden, gönül eyleyen, çocuklarının hizmetini yapamaya adanmış bir hayat olarak tanımlıyor."

Haber: Uğur İSTANBULLU
(ARTVİN) - Artvinli kadınların çıkardığı Senede Bir Gün Dergisi, 10. yılını kutluyor. Tamamen gönüllü bir şekilde çıkarılan dergi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hikayelerine odaklanıyor. Derginin emekçilerinden Arzu Ulu, kadın hikayelerini anlatarak toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine farkındalık yaratmayı amaçladıklarını söyledi.
Artvinli kadınların çıkardığı Senede Bir Gün Dergisi, 10. yılını kutluyor. Derginin emekçilerinden Arzu Ulu, derginin 10 yıl önce çıkmaya başladığını belirterek, "Bu dergi, kadın hikayelerini anlatarak toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine farkındalık yaratmayı amaçlıyor" diyerek şunları söyledi:
"10 yıldır ücretsiz bir şekilde kadın arkadaşlarımızla buluşuyor"
"Biz bu derginin emekçileriyiz ve bu derginin şu an 10. yılı, 10. baskısı elimizde. Tam 10 yıldır ve tamamen gönüllülük esasıyla bu dergiyi çıkarıyoruz. Bu dergi, toplumsal cinsiyet odaklı bir dergi olup, kadın hikayelerine yer veren bir dergidir. Bütün çizimler ve yazılar, derginin içeriğini Hopa’nın, Borçka’nın, Artvin’in kadınları veya etrafımızdaki arkadaşlarımız, dostlarımız ve başka yerlerde yaşayan arkadaşlarımız oluşturuyor. Hepimiz yazıyoruz, çiziyoruz ve bütün resimlerini yine biz yapıyoruz. Karikatürlerini de yine kendi emekçilerimiz yapıyor. Bu derginin ön kapak ve arka kapak çizimleri de yine derginin emekçisi kadınlar tarafından yapılmaktadır. Yani tamamen kadın emeğiyle üretilmiş bir dergidir. Dergimiz, 10 yıldır ücretsiz bir şekilde kadın arkadaşlarımızla buluşuyor. Derginin maliyetlerini tam 10 yıl önce konuştuk ve nasıl yapabileceğimizi düşündük. Bir bedel olup olmaması gerektiğini tartıştık. Ama ortak akılla şöyle dedik; 'biz el emeği işler yapan kadınlarız, çocukluktan gelen alışkanlıklarımız var ve bunları avantaja dönüştürelim. Hepimiz kendi yeteneklerimize göre bazı üretimler yapalım ve bunları belirli stantlarda satışa sunalım dedik. Böylece derginin maliyetlerini oluşturduk. Matbaa maliyetleri oluştu ve dergiyi kadınlarla tamamen ücretsiz bir şekilde 10 yıldır buluşturuyoruz. Umarım devamı gelir, biz bunu çok isteriz."
"Farkındalık arttıkça kadınlarda başarı öyküleri artıyor"
Senede Bir Gün Dergisi emekçilerinden Nino Çepoğlu ise şunları söyledi:
"Kadına şiddet açısından, çok isterim ki diyelim ki bizim ilimiz Türkiye çapında çok farklıdır ve belki de gerçekten yüzdesini alsak, biz iyiyiz ama bu, tamamen iyi olduğumuz anlamına gelmiyor. Her yerde, maalesef komşumuzun evinde sıkıntılar yaşanıyor, bunlar söylenmediği halde yok sayamayız. Yani var, biliyoruz ama örtbas ediyoruz toplumca. Bizim bu dergide dediğimiz şey şu ki; 10 senedir dert anlatıyoruz, ama dert var ve güzel şeyler de anlatıyoruz. Umut ediyoruz. Ne mutlu bana ki küçük bir dokunuşum varsa, gerçekten gurur duyuyorum, onur duyuyorum. Bu memleketin insanıyım, bir anneyim, bir eşim, çalışan bir kadınım, aynı zamanda emekliyim. Keşke sonraki senelerde, tadında mı bıraksak. Farkındalık arttıkça kadınlarda başarı öyküleri artıyor. Röportajlar yaptığımızda, yeni nesil daha başarılı annelerden, ninelerden daha başarılılar, daha bilinçliler ve bu öyküleri yazmamız lazım."
"Şu anki müfredat kadınları mutfakta gösteriyor"
Arzu Ulu, derginin nasıl çıkmaya başladığına ilişkin ise şunları söyledi:
"Dergimizin ilk sayısında, Hopa’da yaşamını yitiren ve eşi tarafından öldürülen bir kadının hikayesiyle başladı. Derginin ilk sayısı o duygularla çıktı. Yani bir şeyler yazmak istiyoruz, derdimiz var, bir şeyler yapamıyoruz. Elimizden gelen şeyler var ama somutta da arkadaşımın dediği gibi maalesef acılar yaşanıyor. Hatta sizin söylediğiniz şeyi de eklemek istiyorum; eğitimle ilgili kadınlarla ilgili söylediğiniz şey çok güzel. Artvin’de kadın cinayeti yok, evet, bunları söylemek ne kadar kolay, ne kadar güzel. Herkes çok okuyor, demek ki açın bu derginin sayfalarına bakın, gerçek kadın hikayeleri size ne diyor? Hiç okula gitmemiş bir kadın arkadaşımız var, yaşı çok fazla değil. Ve şimdi bir de gerçekler var. Çok isteriz, çok güzel hikayeler söyleyelim. Artvin’de güzellemeler yapalım, ülkemizde güzellemeler yapalım. Ama müfredata gelin, eğitimdeki şu anki müfredat kadınları mutfakta gösteriyor. Makbul kadın olarak, evin içerisinde hizmet eden kadını gösteriyor. Bizler çabaladık, dişimizi tırnağımıza taktık, evimizden her şeyimizden ödün verdik ve burada bir şeyler yazalım diye ama bugün bu ülkenin müfredatı hala kadını evinde, eşine hizmet eden, gönül eyleyen, çocuklarının hizmetini yapamaya adanmış bir hayat olarak tanımlıyor."