Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu'nun Büyük Ankara Mitingi
HABER: Batuhan DÜKEL - KAMERA: Cemal Berk AYTEKİN (ANKARA) - Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, (AHEF) Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği Taslağı’na ve Sağlıkta şiddete tepki amacıyla Ankara’da miting düzenledi. Siyasetçilerin de bulunduğu mitinge katılan doktorlar "Mustafa Kemal'in doktorlarıyız" sloganı attı. AHEF Başkanı Türkü Yağmur Nehir, "Bizlere dayatılmak istenen zulüm yönetmeliğine, sağlıkta şiddete, mobbinge, hak kayıplarına ve karşılaştığımız tüm adaletsizliklere dur demek için bir araya geldik" dedi. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği Taslağı’na ve sağlıkta Şiddete tepki amacıyla Ankara, Altınpark’ta miting düzenledi. Mitingde konuşan (AHEF) Başkanı Türkü Yağmur Nehir şunları söyledi: "Bugün burada, bizlere dayatılmak istenen zulüm yönetmeliğine, sağlıkta şiddete, mobbinge, hak kayıplarına ve karşılaştığımız tüm adaletsizliklere dur demek için bir araya geldik. Bu meydanda toplanmamızın sebebi yalnızca mesleki haklarımızı savunmak değil, aynı zamanda sağlık sistemimizin onurunu korumak ve halkımızın hak ettiği nitelikli sağlık hizmetine kavuşmasını sağlamaktır. Her geçen gün, iş yükümüz daha da ağırlaşıyor. Aile Sağlığı Merkezlerimizde insan üstü bir tempoyla çalışıyor, angaryalarla ve hukuksuzluklarla mücadele ediyoruz. Bizler, halkımıza en iyi sağlık hizmetini sunabilmek için Bakanlık desteği olmadan elimizden geleni fazlasıyla yapıyoruz. "Sağlık Bakanı'nın ilk icraati meslek onurumuzu zedeleyen maddelerle donatılmış zulüm yönetmeliği" Sağlık Bakanı göreve geldiği günden beri aile hekimliğini güçlendireceğini, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyeceğini söyleyip duruyor. Ancak yaptığı ilk icraat mesleki onurumuzu zedeleyen, haklarımızı gasp eden ve geleceğimizi belirsizliğe sürükleyen maddelerle donatılmış zulüm yönetmeliği. Biz lafa değil icraata bakarız! Performansa dayalı bir kölelik sistemiyle tehdit edildiğimiz bu yönetmelik, yalnızca bizleri değil, halkımızın sağlığını da tehlikeye atacak. Bizler hastalarımıza bilimsel temellere dayalı özgürce sağlık hizmeti sunmak istiyoruz, sayılarla formüllerle değil! Sahadan geldiğini iddia edip sahayı unutmuş ve buradaki kalabalığı yok sayan “size rağmen” yapacağız diyen bürokratların getirmeye çalıştığı bu dayatma yönetmeliği kabul ediyoruz muyuz? Hayır. "Türk sağlık sisteminin çöküşüne imza atacak Bakan olarak anılacaksınız" Bizler hipokrat yeminimizin arkasındayız. Hastalık yoktur hastamız vardır diyoruz, 85 milyon vatandaşımızın sağlığı Ata’mızdan bize emanet. Hekimlik sanatımıza kimsenin dokunmasına izin vermeyiz. Hastaya ilaç yazmamı kısıtla, hastaneye sevk etmeme izin verme, söyler misiniz böyle şartlar altında biz nasıl sağlık hizmeti sunabiliriz? Dünya’nın hangi yerinde 6 ayda bir hasta takibi zorunluluğu var? Dünya’nın neresinde formüllü hesaplar var? Hangi bilimsel gerçekliğe uygun bu düzenleme? Sağlıklı insan aile sağlığı merkezine gelmiyor diye gurur duyacağınıza hekimler üzerinde yük oluşturarak, zaten azmış gibi poliklinik sayımız günlük 20 hasta hiç yoktan bak diyerek iş yükümüzü artırıyor, hastaya sorumluluk vermeden tüm sorumluluğu hekime atıyor ve göz göre göre ülkenin sağlık masraflarını artırıyorsunuz. Neresinden tutmaya çalışsak sınıfta kalıyorsunuz. Böyle bir sağlık politikasını hayata geçirirseniz Türk sağlık sisteminin çöküşüne imza atacak Bakan olarak anılacaksınız. Böyle bir sistemde ne hasta memnun olur ne de bizler. Siz bizleri puanlatacağınıza önce dönün bir kendinize bakın. Sağlık Bakanı'ndan memnun muyuz? Hayır. "Haklı mücadelemizden asla geri adım atmayacağız" Zulme, haksızlığa, şiddete ve bizi tükenmişliğe sürükleyen bu yönetmeliklere, yaptıklarınıza karşı sesimizi yükseltiyoruz. Bugün burada bir aradayız, çünkü birlikte güçlüyüz. Bu mücadele hepimizin! Birlikte çalıştığımız mesai arkadaşlarımızı gerçek mesleklerini görmezden gelen aile sağlığı çalışanı ve grup elemanları gibi sınıflara soktunuz. Bizi düşük nüfuslu, yüksek nüfuslu diye ayırdınız; bizi özel asm devlet asmsi diye ayırdınız; bizi gruplara ayırdınız. Şimdi de formüllerle, sigmalarla ayırmak istiyorsunuz. Ama bakın, görün, 60.000 aile hekimliği çalışanı yaptıklarınıza dur demek için bir arada bugün; siz bizi ayırmaya çalışsanız da bunu başaramayacaksınız. Zulüm yönetmeliğinizi kabul etmiyoruz, mobbing niteliğindeki bu tasarıdan vazgeçin ve geç olmadan buradaki binlerce kişinin sözlerine kulak verin. Aksi halde bugün, burada başlattığımız hareketimiz hız kesmeden devam edecektir. Mesleğimizin, halkımızın ve aile hekimliği geleceğimizin savunucusu olmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyecek ve haklı mücadelemizden asla geri adım atmayacağız."Mitinge katılanlar arasından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve DEVA Partisi Ka
HABER: Batuhan DÜKEL - KAMERA: Cemal Berk AYTEKİN
(ANKARA) - Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, (AHEF) Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği Taslağı’na ve Sağlıkta şiddete tepki amacıyla Ankara’da miting düzenledi. Siyasetçilerin de bulunduğu mitinge katılan doktorlar "Mustafa Kemal'in doktorlarıyız" sloganı attı. AHEF Başkanı Türkü Yağmur Nehir, "Bizlere dayatılmak istenen zulüm yönetmeliğine, sağlıkta şiddete, mobbinge, hak kayıplarına ve karşılaştığımız tüm adaletsizliklere dur demek için bir araya geldik" dedi.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği Taslağı’na ve sağlıkta Şiddete tepki amacıyla Ankara, Altınpark’ta miting düzenledi. Mitingde konuşan (AHEF) Başkanı Türkü Yağmur Nehir şunları söyledi:
"Bugün burada, bizlere dayatılmak istenen zulüm yönetmeliğine, sağlıkta şiddete, mobbinge, hak kayıplarına ve karşılaştığımız tüm adaletsizliklere dur demek için bir araya geldik. Bu meydanda toplanmamızın sebebi yalnızca mesleki haklarımızı savunmak değil, aynı zamanda sağlık sistemimizin onurunu korumak ve halkımızın hak ettiği nitelikli sağlık hizmetine kavuşmasını sağlamaktır. Her geçen gün, iş yükümüz daha da ağırlaşıyor. Aile Sağlığı Merkezlerimizde insan üstü bir tempoyla çalışıyor, angaryalarla ve hukuksuzluklarla mücadele ediyoruz. Bizler, halkımıza en iyi sağlık hizmetini sunabilmek için Bakanlık desteği olmadan elimizden geleni fazlasıyla yapıyoruz.
"Sağlık Bakanı'nın ilk icraati meslek onurumuzu zedeleyen maddelerle donatılmış zulüm yönetmeliği"
Sağlık Bakanı göreve geldiği günden beri aile hekimliğini güçlendireceğini, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyeceğini söyleyip duruyor. Ancak yaptığı ilk icraat mesleki onurumuzu zedeleyen, haklarımızı gasp eden ve geleceğimizi belirsizliğe sürükleyen maddelerle donatılmış zulüm yönetmeliği. Biz lafa değil icraata bakarız! Performansa dayalı bir kölelik sistemiyle tehdit edildiğimiz bu yönetmelik, yalnızca bizleri değil, halkımızın sağlığını da tehlikeye atacak. Bizler hastalarımıza bilimsel temellere dayalı özgürce sağlık hizmeti sunmak istiyoruz, sayılarla formüllerle değil! Sahadan geldiğini iddia edip sahayı unutmuş ve buradaki kalabalığı yok sayan “size rağmen” yapacağız diyen bürokratların getirmeye çalıştığı bu dayatma yönetmeliği kabul ediyoruz muyuz? Hayır.
"Türk sağlık sisteminin çöküşüne imza atacak Bakan olarak anılacaksınız"
Bizler hipokrat yeminimizin arkasındayız. Hastalık yoktur hastamız vardır diyoruz, 85 milyon vatandaşımızın sağlığı Ata’mızdan bize emanet. Hekimlik sanatımıza kimsenin dokunmasına izin vermeyiz. Hastaya ilaç yazmamı kısıtla, hastaneye sevk etmeme izin verme, söyler misiniz böyle şartlar altında biz nasıl sağlık hizmeti sunabiliriz? Dünya’nın hangi yerinde 6 ayda bir hasta takibi zorunluluğu var? Dünya’nın neresinde formüllü hesaplar var? Hangi bilimsel gerçekliğe uygun bu düzenleme? Sağlıklı insan aile sağlığı merkezine gelmiyor diye gurur duyacağınıza hekimler üzerinde yük oluşturarak, zaten azmış gibi poliklinik sayımız günlük 20 hasta hiç yoktan bak diyerek iş yükümüzü artırıyor, hastaya sorumluluk vermeden tüm sorumluluğu hekime atıyor ve göz göre göre ülkenin sağlık masraflarını artırıyorsunuz. Neresinden tutmaya çalışsak sınıfta kalıyorsunuz. Böyle bir sağlık politikasını hayata geçirirseniz Türk sağlık sisteminin çöküşüne imza atacak Bakan olarak anılacaksınız. Böyle bir sistemde ne hasta memnun olur ne de bizler. Siz bizleri puanlatacağınıza önce dönün bir kendinize bakın. Sağlık Bakanı'ndan memnun muyuz? Hayır.
"Haklı mücadelemizden asla geri adım atmayacağız"
Zulme, haksızlığa, şiddete ve bizi tükenmişliğe sürükleyen bu yönetmeliklere, yaptıklarınıza karşı sesimizi yükseltiyoruz. Bugün burada bir aradayız, çünkü birlikte güçlüyüz. Bu mücadele hepimizin! Birlikte çalıştığımız mesai arkadaşlarımızı gerçek mesleklerini görmezden gelen aile sağlığı çalışanı ve grup elemanları gibi sınıflara soktunuz. Bizi düşük nüfuslu, yüksek nüfuslu diye ayırdınız; bizi özel asm devlet asmsi diye ayırdınız; bizi gruplara ayırdınız. Şimdi de formüllerle, sigmalarla ayırmak istiyorsunuz. Ama bakın, görün, 60.000 aile hekimliği çalışanı yaptıklarınıza dur demek için bir arada bugün; siz bizi ayırmaya çalışsanız da bunu başaramayacaksınız. Zulüm yönetmeliğinizi kabul etmiyoruz, mobbing niteliğindeki bu tasarıdan vazgeçin ve geç olmadan buradaki binlerce kişinin sözlerine kulak verin. Aksi halde bugün, burada başlattığımız hareketimiz hız kesmeden devam edecektir. Mesleğimizin, halkımızın ve aile hekimliği geleceğimizin savunucusu olmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyecek ve haklı mücadelemizden asla geri adım atmayacağız."
Mitinge katılanlar arasından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve DEVA Partisi Kahramanmaraş Milletvekili İrfan Karatutlu kürsüde konuşma yaptı.
"Aile hekimliği ile ilgili bir düzenleme yapacaksanız önce soracağınız bu çileyi çeken aile hekimleridir"
Sağlık bBkanlığı'na tasarı için görüş alınması gerektiği çağrısında bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu şunları söyledi:
"Aile Hekimleri Derneği Başkanı Türkü Hanım ziyaretime geldiğinde ilk sorduğum soru şu oldu 'bu yönetmelik yapılırken size sordular mı?. On beş yıllık emeğin ve tecrübenin üzerine, vatandaşlarımızla yüz yüze gelen siz aile hekimlerine sordular mı?'cevap olarak 'hayır' dediler. Bir kere yöntemi yanlış olan bir şeyin neticesi de doğru olmaz. Sağlık Bakanlığı'na sesleniyorum, aile hekimliği ile ilgili bir düzenleme yapacaksanız ki yapmalısınız önce soracağınız bu çileyi çeken aile hekimleridir."
"Kuruş kuruş hesaplayarak ay sonunu getirmeye çalışırken neler çektiğinizi biliyorum"
Kendisinin de geçmişte aile hekimliği yaptığını vurgulayan Asu Kaya şunları söyledi:
"Aile hekimliği yapmış bir meslektaşınız olarak buradayım. Bu sistemin nasıl kurulduğunu, derdini, sıkıntısını, sahada, köylerde, en yoksul mahallelerde birlikte yaşayan bir kardeşiniz, meslektaşınızım. Dolayısıyla aile sağlığı merkezinde ki odanızda neler çektiğinizi çok iyi biliyorum. Kuruş kuruş hesaplayarak ay sonunu getirmeye çalışırken neler çektiğinizi biliyorum. Usulsüz rapor talepleriyle karşılaştığınız zaman neler çektiğinizi çok iyi biliyorum. İstenilen ilacı yazmadığınızda neler çektiğinizi, nasıl mücadele ettiğinizi en iyi ben biliyorum. Mevcut iktidarın sağlıkta dönüşüm politikasıyla yarattığı canavarı şimdi nasıl yönetemediğini hepimiz biliyoruz."
"Hekim kardeşlerimize puan vermek için sizin yüreğiniz de eğitiminiz de yeter mi?"
Hükümetin, aile hekimliği sistemini yönetemediğini ifade eden CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel şunları söyledi:
"Aile hekimliği kurumunda yürütemedikleri sistemin faturasını çeşitli gerekçelerle sizlerin sırtına yıkmaya çalışıyorlar. Çünkü bunlar için nitelik önemli değil, nicelik önemli. Kalite önemli değil, sayı önemli. Ne kadar çok muayene edersen o kadar kazanacaksın. Hekim kardeşlerimize puan vermek için sizin yüreğiniz de eğitiminiz de yeter mi? Hekimler sizin sağlık sisteminize kaç puan veriyor ona bakın isterseniz."
"Ne hakla doktorların alın terine göz dikersin?"
Aile hekimlerinin baktıkları hasta sayısına göre ücret ödenmesini hedefleyen taslağı eleştiren İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez şunları söyledi:
"Bütün sınavları başarıyla geçmiş, alın teriyle okumuş, gecesini gündüzüne katmış, yüreğinde sadece bayrak tutkusu, özgürlük ateşi ve Türkiye sevdası olan sizlerin üç kuruş maaşınıza göz diktiler. Asla müsade etmeyeceğiz bundan emin olun. TBMM'de sizin temsilciniz olarak sonuna kadar direneceğiz. Ve göreceksiniz biz kazanacağız, Türkiye kazanacak ve siz kazanacaksınız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Neymiş efendim, beyler puanlama yapacaklarmış. İstatistiklerin altına düşenlerin parasını keseceklermiş. Bu millet 31 Mart'ta puanlamayı yaptı, seni yerin dibine soktu. Senin neyini alacağız biz? Nasıl çıkıyorsun milletin karşısına? Asıl bu puanlamada kaybeden sen değil misin? Ne hakla doktorların alın terine göz dikersin? Ortalama istatistiğin altında kalanın maaşını kesecekmişsin. Havada beş uçakla konvoy yaptığın, Amerika'da yüz milyonlarca liralarla şatafat yaptığın kasada artık para mı kalmadı da doktorların parasına göz diktin?"
"Ben 23 yıl evvel bu görevi bıraktım, hala çok özlüyorum"
Mitinge katılan İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, Anka Haber Ajansı'na konuştu. Fakıbaba şunları kaydetti:
Fakıbaba: "Dünyanın en kutsal görevlerinden birisini yapıyor arkadaşlarım. Her görev kutsaldır ama sağlık bambaşka. Ben 23 yıl evvel bu görevi bıraktım, hala çok özlüyorum. Hastayla beraber olmak, onun problemini çözmek, derdini dinlemek, onu tedavi etmek, onu ameliyat edip iyileştirip hayatta dolaştığını görmek... Bizler böyle bir mesleğin üyeleriyiz"
"Özel hastanelerde yaşanan rezaletleri, devleti soyma çabalarını görüyoruz"
Özel hastanelerde rezilliklerin yaşandığını belirten CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Anka Haber Ajansı'na şu değerlendirmelerde bulundu :
"AKP hükümetinin 22 senedir en başarısız olduğu konulardan birisi Milli Eğitim ise diğeri de sağlık konusudur. Her yeni gelen bakan kendisine göre bir sistem oluşturmaya çalışıyor. Halka en yakın olan aile hekimlerinin sorunları çözüleceğine, destek verileceğine daima özel hastanelere destek verilmiştir. Özel hastanelerde yaşanan rezaletleri, devleti soyma çabalarını görüyoruz. En son örneği yenidoğanlar skandalıdır. Merdiven altı özel hastaneler halkın sağlığıyla oynamaktadırlar. Mevcut Sağlık Bakanı yenidoğanlar skandalının yaşandığı dönemde İstanbul İl Sağlık Müdürüydü, onun da sorumluluğu var. "
"Aile Hekimlerine El- Fatiha"
Mitingde doktorların bir kısmı üzerinde "Aile hekimlerine-El Fatiha" yazan tabutu taşıyıp, sembolik bir cenaze töreniyle Sağlık Bakanlığı'na tepki gösterdi.